Bir koşu uğramak geçmişe gezinmek için
Unutulmuş olan çoğu yerlerine
Aynı bulvara yüksekten bakan yine o kaldırımlara
O kaldırımlar ki şimdi boydan boya yalnızlık kaynar
Kıvrılmış halde uyur sevgisiz geceler
Mehtaba sorsınız kaybedilen adresleri
Susar da susar
Zifiri karanlıkla buluşmaya gider deniz
Kasıkları yorgundur eskitilen günlerin
Akıl sır erdiremezsiniz neden böyle pusar
Kırılmış buseler alınır satılır köşe başlarında
Kendini arındırır ötelere dalan gölgeler
Yorgundur güneşi karşılamaya gidenler
Gece sefaları kadim kahkahalar maviler hep özlenir
Sevgililerine sarıldıkları köşe başında çılgın aşıkların
Boşlukta süt mısır gibi yüzleri közlenir
En gözde şarkılar
Taş plaklarda yıllanırken
Mozaik duvarlara siner hüzzam yakınmalar
Bir sis perdesi örter üstünü dünde kalanların
Korna seslerine karışır yutkunmalar kimse fark edemez
Bir koşu uğransa geçmişe
Şimdiki zaman kim bilir anılara neler neler söyletir
Yasını tuttuğu için susmayı yeğlerken an
Evet, devrilen geçmişten sızan notlar biraz böyledir
ondokuztemmuzikibinonyedi
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 19.7.2017 00:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Mesela çam...
Daha tohumu bile toprağa hazır olmayabilir, dalları gövdesini taşıyamadığından, kökünden devrilmiş olabilir...
Zamanın kendine bile acıması yok ki.. Kim bilir kaç bin asır devirdi kendi üstüne.. Neleri unuttu, unutturdu...
Dünü bugünün, hatta yarınların üzerine yıka yıka.. Bir merhaba, bir tebessüm, bir "nasılsın" medeniyetten sayılırken, onu da çok gördü, susarak geçiyor günler, günlerin yanından..
Şiirin hasıydı..
Tebrik ederim Necdet...
Unutulmuş olan çoğu yerlerine diyor şair. Keşke seçenekler içinde öyle bir şık olsaydı.Silip atmaz mıydık inciten, acıtan yaşanmışlıkları?
Her ne kadar ve her ne için susmaktaysa da an, geçmişten sızan notların çoğu benzer birbirine.. Kutlarım değerli yürek sesinizi içtenlikle öğretmenim...Yüreğinize sağlık. Esenlikle...
TÜM YORUMLAR (4)