Bin türlü hali var, devri âlemin.
Yeleyi yoldurmuş, koca aslana.
Dağ başına kardır, yükü göklerin.
Kim kime güvene, kime yaslana?
Şeytana ne hacet, âlâsını gör.
Zalimin zulmünü, belasını gör.
Kaç arşın açmışlar, yarasını gör.
Hakka yetinene, dili susana.
Kim doydu ki vardı, acın farkına?
Muhtaç eller yemdir, felek çarkına.
Yamyam olmuş daha, doymaz hakkına.
Elleri kesile, belki uslana.
Kirli eller aldı, götürdü pak’ı.
Karaya çaldılar var olan ak’ı.
Yılan olmuş kurmuş, masuma fak’ı.
El pençe dururlar, zehir kusana.
Kim yedi de doydu, dünya içinde.
Koca bir ömür ki, rüya içinde.
Napolyon parayla, hülya için de.
Kalmadı sarayı, mülkü sultana.
Yüreksiz vicdansız, olunca beşer,
Aklına her hile, kırk tilki düşer.
Kiminde testere, kiminde keser.
Beli sıvazlanır, kesip asana.
Kim ki vicdanına, etti riayet.
Heybedeki gamı, ona kifayet.
Sonunda kurtuldu, kuldan nihayet.
İki dikili taş, medet insana.
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta