Bir buhrandı hayatı bir başlangıcı var, kendi istemediği, birde sonu olacak ve yine kendinin bilmediği.
Sessizlik, geceyi bir bıçak gibi yardı,
İhanetin dili, kanatılmış bir mektup oldu.
Güven dediğimiz köprü çöktü bir anda,
Ve biz, enkazın altında *kendimizi* bulduk.
Gözlerinde kırılan aynalarımın parçaları,
Seni sevmek, bir kurşun kalemi
yüreğime saplamaktı,
Her dokunuşunla kanayan bir harfe dönüştüm.
Aşkın, paslı bir bıçakla kazıdı adını kemiklerime,
Öldüm… Ama ölüm bile susturamadı seni haykıran dilimi.
Geçmişin sessizliğinde kayboldum,
Her adımda bir keşke büyüdü.
Gözlerin kaçarken benden,
Şimdi pişman mısın, yoksa hâlâ gururla mı dolu?
Bir nefes kadar yakın,
Bir ömür kadar uzak.
Gözlerinde kaybolurken,
Kalbin attı, durdu, baktı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!