İstanbul'da doğdu. Şu anda da orada yaşayıp şiir yazıyor.
...viva sıkı şiirde baba düşünce.
peşindeyiz yani ancak taşların altını kaldırıp bulabileceğimiz bir şeyin
otobüs yolculukları iyice azalmıştır son zamanda, yalan mı
görmüyorum epeydir, hangisi olduğunu bilmediğim bir şehrin; apaçık bir şekilde,
ulan hem de nasıl arsız, anadan üryan çırıl
çıpılak
büfecilere uzatılan paralar,
para üstleri
zamanın geniş ve esnekçe
bir akşamüstüne aktığı o günler.
boşluklardaki yaşamın ısısı...
ancak
ya masanın üstünde
açılmamış bir zarf içinde
okunmamış elbette
bir mektup.. bazı zarfları açmaya gerek yoktur
okumak için.
fakat yine de kimi
dilan, uzundur kara
kara saçları
çirkin kurudur gülmezken
esmer yüzü.
van'dan gelmiştir ailesi
bindokuzyüzdoksandörtte.
ondokuzuncu yüzyılda lübnanda ölmüş bir çinte
öyküsüdür
ara sıra beliren,
yazılamaz
kaldırım kenarına düşmüş, bir çocuk görmüş ilk sabahları süt ağzıyla yürürken-
henüz doğmamış bir güneş, bilmiyormuş, ama olmuş.
şimdi her gecenin bir adı var yavrucağım.
tutulmaz mayhoş bir ağızda
eksiktir salı sabahı salonlar odalar
yağmış mahalleye serin yağmur
yorgun uyandım bu sabah,
şehirdeki herkes gibi
benim için hayatın amacı yoktu
tek başına bir harftim lanetlenmiş.
korkular ve cezalara zincirlenmiş
siyah beyaz
bir kentte olmalıymışız sanki şu an,
duruyoruz, öylesine oturuyoruz
boşvermişliklerimiz var,
yanısıra sarılmalarımız,
sonra
dönüşüyor bak yanan her bir perde,
ağaçsız üryan
karanlık karanlık uzak bir yerde
iki adam durdu ölü analarına bakarlar.
yine mi gölgelendik böyle perde perde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!