Bedenim ruhuma gurbet el olmuş
Olsun sabret sus be ağlama gözüm
Ömrümün baharı sararıp solmuş
Solsun sabret sus be ağlama gözüm
Neleri sızlaşır ortada kalmış
Üzerinde duran bütün canlıya
Selam söyle dünya üç bin yılında
Renk ırk fistan pantol kara donluya
Selam söyle dünya üç bin yılında
İki bin yılından size seslendik
Ömrüm bana yük gelmeye başladı
Taşıyorum ama gel de bana sor
Aşk ateşi ciğerlerim haşladı
Yaşıyorum ama gel de bana sor
Felek bana örmüş kader ağını
Saklanmış yolların ardına gurbet
Gözlemekten gayrı ben de yoruldum
Gizlenmiş yılların ardına hasret
Özlemekten gayrı ben de yoruldum
Haber salamadım bir eşe dosta
Koynumda besledim tam on üç sene
Çıngıraklı yılan çıktı sevdiğim
Ne yılana benzer ne de çıyana
Çıngıraklı yılan çıktı sevdiğim
Yüzüme püskürttü zehir sarısı
Aşkın hançerini soktun bağrıma
Kanım göl göl oldu daha gelmedin
İlaç bulamadı tabip ağrıma
Canım tel tel oldu daha gelmedin
Hasret ettin beni öyle üzdürdün
Felek vurdu derdim baştan aşırdı
Ben sözümle sözüm diliyle küstü
Gözüm görmez etti yönüm şaşırdı
Ben gözüme gözüm seliyle küstü
Canımı yağ beleş ettim satınca
Sılayı gurbette yitmiş
Sormayın o bir gariptir
Aha da tükenmiş bitmiş
Yormayın o bir gariptir
Karışmayın bu kaçara
Seni övmek için söz bulamadım
Güzeller güzeli bir tanesin sen
Seni seyretmekten saz çalamadım
Güzeller güzeli nur tanesin sen
Yanağından rengin almış elmalar
Kayboldum uzayın derinliğinde
Uzaklaşıp gittim bin ışık yılı
Dünya nokta kadar göründüğünde
Uzaklaştım gittim bin ışık yılı
Dünyanın derdinden kurtuldum bittim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!