Devran Şiiri - Yahya Coşkun

Yahya Coşkun
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Devran

Kapanmayan devir görmedim ben,
Dönmeyen devran.
Çark-ı feleğe sıkışmış insan,
Döndürür değirmenini durmadan.

Taş taşıdım kölelerle mabetlere,
Sırtımda efendilerden hatıra kırbaç izleriyle
Gecenin karanlığında ateşin yalazasıyla
Vecde geldim büyücülerle.

Yıldırımlar gördüm
Ağaçları ortasından yaran.
Ahlar işittim
Yedi kat feleği sarsan.
Dehşete düşmüş insanlar tanıdım
Sorular soran

Biz
Neyiz ?

Depremler gördüm,
Kasırgalar,
Şimşekler,
Seller...

Göğe açılmış eller,
Kanından kan verenler,
Canından geçenler,
Kanlı ayinler…

Yakarışlar duydum vahşi doğaya,
Aya, kayaya, taşa, toprağa,
Kızıl Kafatasları gördüm
akbabaların ağzında.

Kafatasları ki,
Ayrılmışlar
çabuk soğumuş lavlarla vücutlardan.
İnce işçilikle işlenmişler,
Eşiklere bekçi dikilmişler,
sekilere serilmiş,
raflara dizilmiş,
Gizlenmişler.

Giz ki,
Bilinemedi,
Söylenemedi.

Yelkenleri dolduramadı rüzgar,
Kaptanlar yırttı yıldız haritalarını,
Atılan her taş geri döndü duvardan,
Neden açılmadı o kapı mağaralardan ?

Biz
hepimiz
Nereden gelmişiz ?

Nihayet ateş söndü,
Şamanın deveranı durdu.
Düğümlere üfleyenler sustu,
Putlar oldum olası dilsizdi de
Kurbanlar adanan tanrılar neredeydiler ?

Taşları birbirine vuran adamlar gördüm.
Mağaraların en karanlık yerine
gitmekten korkmayanlar.
Ellerinde avdan kalma renklerle
İnmeye çalıştılar
En derinlere.

Biliyor muyuz ?
Nereye gidiyoruz ?

Karıncayı bile ezmedim,
caymadım Cayna’dan,
sekiz yoldan geldim
İlhamla Buda’dan

Kurumuş dallara asılı parşömenlere dokundum.
Çöle yayılmış ağıtlar dinledim.
Sürülmüş bir kavmin
kervanında,
Mana aradım
Ahit sandığında.

Kandillerde uyuyan mumlar,
Meleklere dokunmak isteyen rahipler,
Diz çökmüş keşişler
Gördüm

Kurtuluşa çağıran çağrıyı duydum,
Takvadan başka üstünlük tanımayan,
kölelerle efendileri aynı safta hizalayan,
Kıbleden dalga dalga yayılan,
Kürre-i arzı dolaşan,
ummanlara ulaşan
sesi duydum.

Kanın tadını tanıdım.
Kılıçların kestiği fırtınalarda ıslandım.
Sancaklara sarılmış feryatlardan
Surları yıkan mancınıklardan
Asırlık çatlaklardan
Süzüldüm.
Geçtim
Er meydanından.

Haçlıları
İslam ordularını
Yenilmez armadaları
Çağlara sığmayan komutanları
İmparatorlukları yerle yeksan eden ulusları
Ulusların usuyla kurulan devletleri
Devletleri yenen şirketleri
Nesnelerin internetini
Gördüm.

Plazaların camlarında kaybolan ruhlar
Anlamı taşıyamayan bakır kablolar
Zamanın pusulasında
Sıkışıp kaldılar.

Boşluğun kasıklarında kasılan ne?
Fiber damarlarda donan kan,
Akabilir mi yine delice ?
Kuzeyi yitirmiş denizci,
Dönebilir mi evine?

yön
nerede?

Yahya Coşkun
Kayıt Tarihi : 25.3.2025 12:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!