Çağırırsa seni ecel kollarına
Nasıl dersin ki?
Ben daha doyamadım dünyaya
Tutup ellerinden çekerse seni
Issız kuytulara
Nasıl dersin ki?
Ben kıyamam yavrularıma
Söz mü dinler sanırsın?
Göz yaşlarını silermi sanırsın?
O da emir almıştır senin benim gibi
Yakar seni bir ateş gibi
Eritir kora döndürür bir demir gibi
Bir misafir edasıyla
Yarın sana mı gelebilirmiyim?
Demesini mi bekliyordun?
Müsait değilim dediğin vakit
Tamam başka bir zamanda
Gelirim deyip gitmesini mi istiyordun?
Ecel bu kapını çalmaz
Evdemidir diye bakmaz
Yaşının ister sonunda ol ister başında
Ecel bu dostum, bir gözünde bir kaşında
Damarında ki kanın gibidir döner dolaşır
Sen ne yaparsan yap o sana bir şekilde ulaşır
En güzel anında yapışınca yakana
Nasıl dersin ki?
Ben daha doyamadım oyunlara
Söke söke alıp götürmez mi seni?
Alıp en kuytulara
Sorgulara çekmez mi seni?
O zaman gözün ardında kalsa ne yazar
Bedenini kim yıkar mezarını kim kazar
Kefenini kim diker kim seni sarar
Nerden bilebilirsin ki?
Kim alır seni kim satar
Mezarına bir avuç toprağı kim atar
Kim ardından ağlar kim yasını tutar
Ecel bu dostum sana vaktin varmı diye sormaz
Nefesini sayan bellidir
Ne bir nefes fazla nede bir nefes eksiz
O zaman bu korku ne diye
Madem bu hayat senin değil
Değil de ellerinde
O zaman bu korkuların ne diye
İstesende istemesende
Zamanın dolunca gideceksin
Ellerinde mi sanki senin
Vaktini durdurmak
Yada zamanında önce doldurmak?
Sen çağırınca gelirmi sanıyorsun eceli
Beklesende gündüzlü geceli
Ecel bu dostum,
Belki rüyanda belki banyoda
Belki pusudadır köşe başında
Belkide saçının telinde
Damarında ki kanın gibidir döner dolaşır
Sen ne yaparsan yap o sana bir şekilde ulaşır
Kaçışın yok canım korkuların boşuna
O zaman sus ve devam et
Kaldığın yerden o sonsuz yola..
Kayıt Tarihi : 16.7.2008 09:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!