-Kıblen Cehennem Senin-
Destina; lanetini son kez anışımdır bu
İlk değildi son olsun, son kez kanışımdır bu
Firavunun günahı kadar can yaktı sözün
Cehenneme iz sattı kirli şeytani yüzün
Karanlık secde etti yüzünün karşısında
Firavun ağlak oldu sözünün karşısında
Bir yüz ki kabuk tuttu aynanın vicdanında
Güneşe urgan takan semanın hicranında
Kor eylemiş yüreği günahınla közleyip
Şeytanı can evinde sevabıyla sözleyip
Viran kalmış hanemde kahpe diye anıldı
Gülümü dikeninden kayıran o sanıldı
Oysaki yalan değil; seni sevdiğim günler
Nefesine kapılan ömrümde ki sürgünler
Ama şimdi nefretim Nemruttan daha büyük
İsyanım yokuş aldı belki de tonlarca yük
Yüreğin ahengini yalnızlığa boyayıp
Ayrılığa yüz tutmuş mermileri dayayıp
Sevda pusulamızı kutuplara çeviren
Yorulmuş bir kalenin surlarını deviren
Gecenin günahını içten içe bölüşen
Vahayı kurutarak mecnun için ölüşen
Beslediğin her duygu nefretimi arttırdı
İyimser ahvalimi isminle kararttırdı
Tek bir gidişten kalan bin bir parça yüklemim
Hüzzam notalarıyken küfür oldu özlemim
Artık özlemiyorum filtresiz sedanı
Hazandan gebe kalan kırk ikindi vedanı
Hasret sözcüklerimi bir kâğıtla yaktın sen
Sol yanımdan ömrüme zehir gibi aktın sen
Ve abdestsiz toprakta sahipsiz bir mezarken
Mezar taşım ardında kurak bir lalezarken
Yattığım her saniye suç diye bağırdılar
Çürümüş cesedimi yas diye çağırdılar
Yeryüzünün gördüğü en şerefsizsin madem
Belki de sırf bu yüzden pişman olmuştur âdem
Kayıt Tarihi : 11.5.2007 02:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!