‘’Aşkı derde katan uçsuz bucaksız tanrı
Bir çırpıda silecek dermanı nerde saklar’’
Hüzünleri boynuma bir halatla bağlayıp
Ertelenmiş murada her saniye ağlayıp
Zemheri ortasında güneş ararken ömür
Yürekten hiç durmadan kara çalarken kömür
Bir ebabil sürüsü kaplarken gözlerimi
Viran kalmış ocağım süslerken sözlerimi
Sura nefes vererek aşkı yasa döndürdün
Islak kirpiklerimle cehennemi söndürdün
Destina sen yazımın güneşini öldürdün
Kabuk tutmuş matemi bin duyguya böldürdün
İç çeken bulutları bir hasretle kararttın
Sahipsiz umutları tek celsede sararttın
Vuslat arzularıyla doldurdun bir masalı
Karalara oturttun sitem yüklü bir salı
Sen karanlık düşlerin öksüz sabahlarısın
Yüklemsiz bir cümlenin pas tutmuş ahlarısın
Dilimdeki aşikâr en cesur amansın sen
Günlere kurşun sıkan kasvetli zamansın sen
Yasaklanmış hislerin mürekkepsiz mühürü
Gaddar elvedaların sen heybetli zühürü
Gönlündeki kan kokan sedalara sürgünüm
Seni sevdiğim aya kaç bahardır küskünüm
Mecnunun işkencesi çöllerin oldu cismin
Günahın kızı diye anılıyordu ismin
Şeytanın izdüşümü görülmez hayaline
Ürkek bakışlarının en sahtekâr haline
Katledilen sevdayla yakılan bir ağıt bu
Ardın sıra susmadan hıçkıran bir kâğıt bu
25 Mart 2007
01.32
Kayıt Tarihi : 11.5.2007 02:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!