Deseydin Şiiri - Mustafa Yılmaz Boz

Mustafa Yılmaz Boz
66

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Deseydin

Döndü kabuktaki yaram irine
Oynadıkça indi Bıçak derine
Artık Sevmiyorum demek yerine
Üstüne bastığım taş bu deseydin

Bir yanım fak dolu bir yanım tuzak
Dikine meyilli ömür bir kızak
Yalana en yakın gerçekten uzak
Yarı hayal yarı düş bu deseydin

Cüz-i bedenimde canım deride
Külli irademden kaldı geride
Doğmayan güneşim son zemheride
Gelmeyen baharım kış bu deseydin

Ayrılık kesresi ölümden ince
Ölümü gecinden dilerim gence
Her akşam sarhoştur demeden önce
Ağyarın gözünde keş bu deseydin

Bir beni severde bir beni üzer
Zehrini çiçekten eliyle süzer
Karıncayla uyur yılanla gezer
Böceğe börtüye eş bu deseydin

Ağlamam desem de gözlerim pınar
Bana yar elinden badeler sunar
Yağlı kabuklarım ateşsiz yanar
Kurunun içinde yaş bu deseydin

Nasibi hiçlenmiş gün seherinde
Bir fayda bulunmaz yaz baharında
Atıp da gitmeyen her seferinde
Yerini bulmayan taş bu deseydin

Açıp kollarımı önümü gersen
Değişmem teline dünyayı versen
Her şeyden daha çok yermek istersen
Dördün bir küçüğü beş bu deseydin

Hadi güzel dostum kazın kabiri
Kırkbeşten aşarken yolun cebiri
Çekinmeden kullan caiz tabiri
Vehimde çürüyen leş bu deseydin

Girmeden mezara yadıma gelen
Görünce aklımı yerinden silen
Olmadık sabahlar uykumu bölen
Sızısı dinmeyen diş bu deseydin

Yoklara sayıp ta garip canımı
Hiç gönül koymadan hüsnü zannımı
Celplere sığmazdı aşkın tanımı
Doluya sığmayan boş bu deseydin

Kahıroğlan gülde dikeni yoktur
Ne akanı nede kokanı yoktur
Başında bir büyük bakanı yoktur
Yuvasından düşmüş kuş bu deseydin.

Mustafa Yılmaz Boz
Kayıt Tarihi : 24.9.2024 11:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Yılmaz Boz