Kaç baharlık hasret birikmiş içimde,
Tanrı katına yükselen çığlıklar gibi,
Çaresiz, dermansız…
Desem ki dediğim onca söz kursağımda birikmiş,
Gülüşünün güzelliğini bekler sessiz sedasız…
Yaşadım mahşer ortası karmaşasında,
Önce korku ve sonra acıyı!
Ve sonra;
Ninniye benzettiğim sesinin yokluğunu,
Kokunun ellerini ve ellerinin kokusuyla,
Sevdasına nasıl böyle vurulduğumu…
Tahayyül etmekten korktuğum ne varsa;
Yaşadım bir bir can ağrısında,
Aşkın gibi, yokluğun gibi,
Herkese mutluluk resmi çizerken,
Kalemin kurşunları ciğerime saplandı,
Kağıdım bir kefendi oysa…
Desem ki bu sevdanın çilesi,
Nasıl da kutlu bir hadiseymiş aslında…
Yaşamak ağrısı üstümüze yapışırken,
Ölüm komik gelmiş ruhuma…
Tanrı, iddiasından vururken insanı,
Yokluğunda dağ gibi yükselirken hasret,
Diyorum ki;
Ben daha da beter sevmişim seni…
Desem ki “beter” bu sevdanın adıdır,
Bence kelamın tam ortasıdır…
Kayıt Tarihi : 22.5.2024 01:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir cevap desemki…
Her ne kadar şiir hüzün verse de şiir; zaten şiirin hamuru hüzündür. Keyiften kastımı anladınız umarım...
Tebrikler şiire ve selamlar değerli kaleminize Sayın Şair.
Saygılar
Sanatkâr yürekler hüzünden keyif almasını bilir ve bundan asla gocunmaz… Anladım kastı… selamlar saygılar…
TÜM YORUMLAR (2)