Desem ki ben ne âlim ne ârifim
Kabul etmez, kaşlarını çatar aşk
Tadan bilir, bilmeyene tarifim
Gönüllerde baş köşeyi tutar aşk
Kaideyi kanunu o belirler
Baş eğmeyen sürünerek ilerler
Vefasıza düşte gelir diş biler
Lokmalara zehir zakkum katar aşk
Ela gözde, şuh bakışta o vardır
Tatlı sözde, hoş nakışta o vardır
Tebessüm, haz... yaz, kış ona ayardır
Kıymetini bilmeyene batar aşk
Göz ucuyla sızar kalbe âniden
Köle yapar esir düşen fâniden
Kızdığında farkı kalmaz caniden
Yusuf eder, kuyulara atar aşk
Gâh rüyadır süreyyâyı kuşatan
Gâhi kâbus; cehennemi yaşatan
Ferhat için "küreğine taş atan
Çekilmez dert, ölümden de beter" aşk
Gönüllere teşrif etti edeli
Muammadır mahiyeti... bedeli
Leylâ ile Mecnun gitti gideli
Kendisini hep ağırdan satar aşk
İlâhî bir ateştense alevi
Vuslat için elçi bekler canevi
Can göçmüşte ruh tendedir bir nevi
Ölümsüzlük iksirinden tadar aşk
Kayıt Tarihi : 31.8.2022 18:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!