Bedelli yaşarım ben
Firar ettiğim günden beri,
Gönlünden beni sürgün ettiğinden beri.
Ört bas ederim simsiyah yanlızlığımı
Teninin tuzunu tattığığımdan beri.
Şehir şehir gezerim ben.
ışık süzmesi gibiydin,
öylesine aynı,öylesine keskindi bakışların.
Her yağmurdan sonra kaybolan renklerin vardı.
Sen yanlızlığımdın,
Çare aradığımdın
adandığımdın.
Vaktiyle bir kız çocuğuydun,
İnce bileklerin ve minnacık ellerin vardı.
Esse rüzgar sende savrulurdun
ve ürkerdin karanlıklardan.
Anaç bir kuş gibi zamanını beklerdin,
Beni beklerdin...
Noktalardan gemiler yaptım.
Yelkenine kendimi bağladım
Mavi mavi eridim
Ufkun sert çizgisinde
Haykırdım hiddetimi
Duyurdum özgürlümü korsan kayalara
hormonlu aşklar
bayat ve küflü ihtiraslar
bir okadarda çamura bulanmış tutkulu sevdalar...
sevinçlerimi çoktan geri dönüşümü olmayanlara attım bile
üstelik bir kazıkta ben çakmadım giderken
son lokmamı da bırakıp gitttim üstelik
Satılmış ruhumun yelkenlisinde,
Ve çetrefilli yosma yalanlarının arasında..
Açarya açelyalar gibi,
Sızarya kadehinden mayhoş mayhoş...
Dudak bükmelerin var ya hani,
Yok olup gitmelerin gibi...
Şiirleriniz çok derin ve anlamlı.Anlatımınızı biraz daha özgür kılabilirsiniz.Duygu ve düşüncelerinizi rahat bırakın, akış yatağını çabuk bulurlar inanın.En kısa zamanda yeni şiirlerinizi bekliyorum.Bu samimi ve içten duygularıma güvenin.Yüreğinize sağlık,