benim gibi o da şaştı dengeyi
kara talih bana alık bakıyor
bilmiyorum artık ili bölgeyi
bastığım topraklar cılık çıkıyor
dıştaki ıstırap artık içleşti
ciğerin yüreğin içi hiçleşti
nefes alıp vermek bile güçleşti
git gel oyunundan soluk bıkıyor
içimde muhabbet aşkı yanardı
gözlerim aşk ile akan pınardı
cemaat benzimi naif sanardı
berber yüze tuhaf kılık dokuyor
hayat bölüşmekse payımda ne var
bilmiyorum dünya bana neden dar
amansız yağıyor tepelere kar
ılıcanın suyu ılık akıyor
benden uzaklarda nerede durdu
meskûn mu metruk mu yarimin yurdu
tam kendime geldim çok ağır vurdu
didarı darbeyi ru-luk çakıyor*
arada bir nüzül iner âsaba
tedavi yöntemi gelmez hesaba
itimad mı olur böyle kasab’a
martıyı denize yoluk sokuyor
arının bal yapmak yok kudretinde
bahçemde çiçekler ot suretinde
kuşlar da ağlıyor gül hasretinde
şeyda bülbüllerim yılık şakıyor
içimi dökmenin sırası geldi
kırmızısı geldi karası geldi
suların kıtlığa varası geldi
kuru göller ölü balık kokuyor
maceracı kalbim belaya dalar
zamansız gürleşir zamansız solar
Aydın der ki sicim gibi damlalar
katı gözyaşlarım oluk tıkıyor
* Biraz Farsca:
Didar = yüz güzelliği, Ru = sima. .
10 Nisan 2022.
Kayıt Tarihi : 20.5.2022 18:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!