1966 sonbaharında, yaprak dökümüne doğduğumu bilmeden açtım dünyaya gözlerimi! İstanbul Beşiktaş’ta üç kişilik bir çekirdek aileye dördüncü birey olarak... Ömrün ikinci çeyreğinde tanıştığım hecelerle dertleşip, yürek kalemimin izinden gitmeye başladığımda umudumu biriktirmeye başladım gönül heybem de. Dönüp baktığımda on bir yıl olmuş! Tükenen ömre inat, tükenmeyen yürek kalemimle yarenlik ederken, bitmemiş bir şiirin ortasında. ‘’Bedeli ağır dediler şiire sevdanın’’
-Dedim; diyetini ömrümle ödedim. Derya Dender
...
BİR ÖMÜR YETER Mİ? SENİ SEVMEYE..
SENİ AHİRETE SAKLADIM, ÖLÜMSÜZ OL DİYE..! !
ömür dediğin nedir sevdiğim, su misali akıp gidiyor avuçlarımızdan..
bir ömür değil bin ömür seninle el ele olmak isterdim..
bir ömür yetmezki seni sevmeye..
bir kelam yolla gözlerim dolsun..!
iliklerime kadar yaksın kavursun
yüreğim beynimi atıp yok etsin..!
fikrimi, hissimi ateşe ver(SEN) ya gülüm..!
yüreğimde ayrılık çanları çalarken..
zaman hüznüme bir dem katarken
uzanmışım sereserpe kızılmavi bir buluta
tenimde sen kokusu
sırılsıklam bir sevişmenin ardından
tepeden tırnağa hasret sürmüşüm ömrüme
kaçamak sevişmeler
saat tik takları
dibe vuruyor bir çaresizlik..!
taşıyor yüreğimden bir gariplik.!
sensizlik koynuma bir yılan gibi zehrini boşaltırken..!
canım yanmıyor bile bedenim uyuşuk..!
kıyametini yaşıyor ömrüm..
bütün hücrelerim yıkık dökük.!
sahi.. sen hiç dokunamayacağın birine aşık oldunmu..?
ömründe yanyana gelemeyeceğini bile bile..
sadece düşlerde dokunduğun birine hiç aşık oldunmu..?
ama öyle geçicisinden değil..
her an, her saniye onu düşünüp,
geceleri özlemiyle yanıp kavruldunmu.?
Sen..!
Kalemimin Ucundan Damlayan Yürek Sesim...!
Nasıl Başladığını Bilemediğim....
Çözemediğim Gönül Bağım....
Bir Kıvılcımla Yüreğimi Yakan,
Bir Sevda Yangınım....
bir paça umut..!
dağ misali bir çaresizlik..
ortasında ben..!
hayat diyip sustuğum..
kader diyip yuttuğum..
şifa niyetine bir yudum huzur dilediğim..!
yalpalaya yalpalaya atıyorum adımlarımı..
kimi tökezleyip düşüyor yüreğim..
kimi bir adımda nefesim gidiyor
dedim ya..
yalpalaya yalpalaya geçiyor ömür
iyiyimler tavan yapmış durumda
yüreğini alıp karşıma..
avazım çıktığınca haykırmak istiyorum..
seni seviyorum diye..!
sonra tenini tenime dayayıp.
ölümü beklercesine öylece kalmak..!
tuzunu ruhuma sürüp teninin..
bu gün günlerden sensizlik vakti..”
adım adım peşimde yokluğun..
yüreğimi kanatan simsiyah bir gecenin koynunda..
kara kara bulutlar kapladı dört bir yanı..!
dokunuyor ellerim karanlık puslu duvarlara..
seni ararcasına yüreğim kanıyor yine..!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!