Derviş ve Garip Çoban

Bir derviş bir gün bir yerden bir yere giderken, bakmış ki bir garip çoban yamaçtan tırmanıyor, oradan aşağılara yuvarlanıyor. Kan revan içindedir.

Derviş çobanın uğrar yanına selam verir ve yuvarlanma sebebini sorar

«Ne yapıyorsun?»

«Çoban yaratanına karşı vazifesini ifa ettiğini söyler.»

«Allah’a ibadet ediyorum der.»

Bu çoban son derece iman ve itikât sahibi bir kimseymiş. Allah’ın birliğine inanır, fakat nasıl ibadet edeceğini, O’na nasıl kulluk edeceğini bilmezmiş. Daha doğrusu dağların başında kimse ona bunları öğretememiş.

Derviş bunun daha güzel bir yolunu öğreteyim mi? diye sorunca

Çoban dervişin eline ayağına sarılır öğret yaradan aşkına der.

Nasıl ibadet edileceğini öğretmeye başlar.
Derviş ona, abdest almasını, namaz kılmasını, duasını öğretmiş…

Bir müddet bu işle meşgul olan derviş, daha sonra gideceği yere yetişmek üzere oradan ayrılır. Ve yola revan olmuş..

Çoban da öğrendiği yeni bilgileri tatbik etmeye başlar.
Derviş çobanın içinde bulunduğu hâli düşünerek çevresini dolandığı gölün etrafında dalgın bir halde ilerlerken arkasından bir sesin kendisini çağırdığını anlar. Döner bakar ki kim sesleniyor diye, ne görsün! Garip çoban gölün üstünde yürüyor suya batmadan, kendisine doğru! Az evvel bir şeyler öğrettiği çoban kendisine işaret etmekte ve bir şeyler sormaktadır:

«Bir yeri unuttum, bir daha anlatı ver.»

Derviş dönüp, der ki bizim çobana:

«Sen yine bildiğin gibi ibadet, bildiğin gibi dua et Allah’a hepsi kabul olunur.»

-Menkıbelerde asıl değil fasıl aranır. Çoban gibi Allâh’ın muhabbetiyle dolup taşanlar, cezbeleri dolayısıyla âdetâ mecnun gibidirler.

-Evet, ya bir garip çoban gibi, sâfiyet ve samimiyetle O ‘nu övüp, O ‘na hamdedeceğiz… İhlasla.. Aşkla.. Samimiyetle.. gerçekleştireceğiz ibadetlerimizi.

-“HAMD ALLAH’a mahsustur; biz bu konuda âciziz!” deyip, “yok“luğumuzu, “hiç“liğimizi farkedip haddimizi aşmayacağız!…

-Zira Allah, bilgiçlik taslayıp haddini aşanları sevmez!…

İnsanoğlu, acizdir, aklı zayıftır. Kudreti sınırsız, bütün noksan sıfatlardan münezzeh, yüceler yücesi Allah'a zayıf aklımızla, layık olabildiği şekilde hamd edebilmemize imkân var mı?

Rıza Berkan GÜLER / 6 Ağustos 2018