Farklı zamanlarını yaşamışız aşkın.
Sen yapayalnız dolaşmışsın yanında bir aşığın hayaletiyle,
bense ağlamaktan fark etmemişim bile yüreğime açtığın yaradan sızan sensizliğimi.
Çünkü ayrı zamanlarını yaşamışız aşkın.
Sen zorla sevdiğinden ayrılan bir köylü kızı leçeği kadar masum,
bense farkında olmamışım beni, senden ayırdığımın.
Sen, intikam filmlerinin en acımasız en usta yönetmeni,
Ben, Yeşilçam’ın sürünen figüranı, en sefil dilencisi…
Sen, yaşarken erken gelen baharı beyaz bulutlar arasında,
ben, yağmur olup akmışım gözlerimden, gök yarılmış, adeta boşalırcasına…
Sen, dikerken kalbimin orta yerine en heybetli ayrılık gökdelenini,
ben, kartondan aşklarda ıslanmışım, akan damın kırık kiremitleri arasında…
Yapışmışken ruhuma yalnızlık,
Misafir aşklar yaşanmış
Gönlümün düzgün ve bir o kadar derin kuytularında.
Daha önce gitmediğim ırak gönüllere
Anlamsız bir anımsama hissiyle yapılan,
Uzun bir seyahat tadında…
Sabahlara kadar yayın yapan bir radyo istasyonu gibi
Susmuyor içimde sessizliğin
Alabildiğine tiz bir sesle bağırıyor yalnızlığımı yüzüme
Tüm farkında lığımla hissediyorum beni umursamazlığını
Kanatıyor içimi yeni bilenmiş kör bir bıçak iştahıyla sessizliğim ve Sensizliğim
Oysa avazım çıktığı kadar susuyorum sırf içimdeki sessizliğe inat...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!