Titreyen dudaklarının ucunda yaşlı adamın
Bir giz vardı fısıltıyla karışık;
‘‘Gözlerimden yüreğime dökülen
İnci tanesi göz yaşlarımda saklı düşlerim,
Ben kirletilmeden önce vardım
Pisliğe bulandıktan sonrada varım dünyanın.
Benden çaldılar düşlerimi genç adam
Sıkıca tut ellerimi,
Gör başımdan geçenleri ve anla
Yaşanası dünyayı bize zehir edenleri gör,
Benim düştüğüm hatalara
Ve boş vermişliğe sende düşme sakın.
Şu titreyen ellerim
Koca demirleri bükerdi bir zamanlar,
Görmeyen gözlerim vardı, duymayan kulaklarım
-Aman boşver canım- diyen kocaman ağzım
-Dokunmayan yılan bin yaşasın- diyen böcekli dilim,
Belimi bükmeden önce şeytanlar
İri, güzel ve yeşil gözleri vardı iblislerin
Tutulmadan ve unutmadan önce kandığım.
Tut ellerimi ve dinle! ...
İtme kendini benim yalnızlığıma,
Aç gözünü ve gör olanları etrafında.
Beynini zorla ve düşün,
Nasıl çaresi olabilirim zorbalığın.
Koş peşinden… koparılıp götürülen ellerinin ucundan,
Bas üstüne!
Sen istemeden senden çalınan hayatın.’’
Işığın koyu gölgesinde yaşlı adam;
Sırtını döndü ve girdabında kayboldu zamanın.
Kayıt Tarihi : 9.5.2006 23:25:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hepimiz bir sekilde zincirli degilmiyiz biryerlere. Dilerim yaslanmadan kirilmis olsunlar :)
Paylasim icin tesekkürler. Yüreginize saglik güzel dost
saygilarimla
Karanlık dünyaların köhne diyarlarını aydınlatırken,
sırtı girdaba dönük,
dalar,
kayboldu sanılan zamanda bulur anı,DERVİŞ korkusuz, kedersiz dertsiz, görerek yaşar zamanı. Saygı ve sevgilerimle
TÜM YORUMLAR (10)