Ölümlü dünya... Öğdüm'lü dünya...
altın gibi parlayan saçlarım hiç olmadı ki benim
uzanıp da dokunmak istesin eller
o yüzden hep göğsümdedir benim ellerim
ve saçlarımdan rüzgarını çekmez ikindiler
akşamdan kalan dağınık bir perçem
ve efkârıyla savrulan bir baş ile
fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
bir güvercin uçurup kıtalar arasından
çağırdın beni
geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
Devamını Oku
bir güvercin uçurup kıtalar arasından
çağırdın beni
geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı