Sessiz gecelerin dostu kemancı,
Geceyi usulca çek içine;
Dertli kemanın en ince telinde saklı yalnızlığın sesi,
Bestelenmemiş hüzünlü notalarla süzülsün tellerinden.
Sessizliğin feryadı yükselsin,
Usulsüzce portrelerden ayrılıp kaybolsun,
Yazılıp çizilmeden...
Gökyüzünden kayan yıldızlar misali,
İzi kalsın yeryüzünde bakılınca.
Gece,
Susma! Bu gece,
Bak yalnızlığım misafir gibi yanı başımda.
Dertli çal, dertli çal kemancı,
Zaman durmuş bu gecenin tam ortasında.
Susma, kemancı, dertli çal!
Anılar canlanmış,
Ayrı düşmüş aşıkların hafızasında.
Dokun yüreğimin bam teline,
Efkâr bastı, acımı anla artık!
Her yer karanlık, kemancı,
Ne olur susup beni yalnız bırakma!
Çal, çal, çal be kemancı,
Bir anlık mutluluk geçip gitmeden,
Akan gözyaşlarımı, titreyen ellerim silmeden.
Yarım kalan aşklar gönüllerden silinmeden,
Hatıralar, geçen zamanın derinliklerine gömülmeden,
Gönülden gönüllere köprü kur;
Yaşarken ben ölmeden.
Çal, çal!
Bu gece hüzünlü,
Çal be kemancı,
Aşk fısıltılarına hasret kulaklara.
Es almadan dertlerine melhem ol!
Gönülden gönüle,
Gecenin bir yarısında,
Aşıklara, aşıkların makamında,
Uşak şarkılar çal dertli kemanınla.
Yaralı yüreğimi, hüzün dolu sesinle dağla!
Gün doğarken bitmesin yayının reçinesi.
Dökülsün notalara,
Duygu dolu yüreğinin sesi.
Kroşendo ile bitsin,
Yarım kalan aşkların tüm bestesi kemancı...
Kayıt Tarihi : 19.1.2025 23:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!