Çıktım geceden,
Başım duman duman İstanbul,
Boğaziçi'nin kokusuyla geçtiğim yollardan
Adımlarımı çekerken düğümlendi boğazımda hüzün.
Çıkmak istercesine dışarıya çırpınan canım,
Ah canım,
Götürdü beni adımlarımla uzaklara.
Dediler ki yokmuş hüzün,
Gelmezmiş toplayıp dostlarını İstanbul'a.
Git, dedi yüreğime can çekişen canım.
Bedenimi bırakmak isterdim oysa sokaklarında,
Semt semt hatıralar beynimde dolaşırken
Koşarcasına kaçtığım kapkara gecede.
Gece senden yadigar
Ve dua eder fısıltılarım gökyüzünde.
Çıktım geceden İstanbul...
Canım yandı...
Tutmuşlar, yere indirmişler bakışları;
Baş eğilmiş Adalar'a dek,
Gurur çırpınmış denizin ortasında.
Motif motif işlenmiş tenime iyot kokun;
Çizgisinde kalabalığı sesinin,
Renginde sisli gözlerin.
Vurulmuş içimin mutluluğu!
En kara düşlere tutsak kalmış uykularım.
Dokundukça seni anlatan motiflere ellerimle,
Yaşarım oysa İstanbul!
Kanayan mutluluğum gezinir hatlarında
Aşkınla sarhoş mırıldanırken.
Aylar ağır ağır yığılırken birbirinin üzerine,
Ben doğan güne aldanmışım.
Gündüzün geceden ne farkı var?
Yaşadığım mevsimde açmayan çiçeklerini sevdim ben.
Solmayan umutlar besledim, rengarenk.
Sultanahmet'teki kuşlarla şakıdım,
Boğaz'ında rüzgarla uğuldadım.
Ayları kovaladım ard arda;
Mevsimim değişmedi.
Gecenin gündüzden ne farkı var?
Çektim,
Aldım içimdeki sevgileri İstanbul.
Kapattım panayır yeri gönlümü.
Tuttum yakasından anıların,
Birer birer söktüm çivilerini.
İzler kalmış geride, kapanmaz...
Hüznümle paketledim sana ait ne varsa,
Bir tebessüm iliştirdim üzerine
Gönderdim yedi tepeli adresine.
Bildiğim tüm nesneler üzerine okudum adını,
Tuttum yakasından söktüm anıları,
İzi kaldı yüreğimde Kızkulesi'nin.
Gücüm yeter mi sanıyorsun hasretini sarmaya...
İnanma...
Kayıt Tarihi : 27.4.2005 10:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)