I-
Almanya'da geceler uzun mu uzun,
Almanya'da geceler yorgun.
Tüm gece işçileri 'Auslander' ler,
Ahmet'ler,Mehmet'ler,Hasan'lar, Hüseyin'ler,
Ali'ler,Veli'ler,Recep'ler gibi.
II-
Recep yeni evli.
Karısı taze gelin.
Gecenin ortasında,
Tek göz odada yatıyor yapayalnız
Arzu sancıları kasıklarında.
II-
Almanya'da geceler soğuk.
Veli'nin karısı Yörük.
Sağında solunda iki bebesi,
Isınıp uyumaya çalışıyorlar.
Aaahh! Nerede? diyor içinden özlemle,
Keçe torba ayak ucunda,
Üstünde keçi kılı çulha.
Ooohh! Sıcacık...
IV-
Ahmet'in oğlu altı yaşında.
Babasının alacağı,
Bisikleti düşünüyor uykusunda.
V-
Bekleyeni yok evde Ali'nin
Yatağı boş ve soğuk.
Ali bekar.
Çalışkan Ali,genç Ali,Ali kuvvetli.
Çok beğeniyor Ali'yi 'Maister'i.
Ve Ali öylesine kaptırmışkı kendini,
Aklına bile gelmiyor uçkur çözmek
Sarışın Alman kızlarına
Yaşıyor perhize çekilmiş,
Manastır papazı gibi.
VI-
Adı Senem.
Hüseyin'in kızı,
Hala uyanık.
Gecenin sabaha yol aldığı saatlerde.
Eşya atımında alınmış çiş kokulu yatakta.
Babasına diyeceklerini sıralıyor aklında.
Umacılar gibi başımı örtmek,
Ayağa pantol,üzeri entari etek,
İstemiyorum artık.
Ben de diğer kızlar gibi giyinmek,gezmek,
İstiyorum diyecek.
VII-
Ondört yıllık Alamancı Hasan.
Oniki yıldır gece işçisi idi.
Bir sene önceydi, bir gün birden,
Düşüverdi yatağa.
Görenin 'Dağ gibi adam maşallah! '
Dedikleri Hasan.
VIII-
Erkeksiz kaldı
Yol bilmez
Dil bilmez bir kadın.
Ve başsız kaldı sekiz baş horanta.
Ekmek gerek,tuz gerek,su gerek,
Dedi Ayşe bacı.
Kendi deyimiyle 'talihi yardım etti'
Bir iş yerine kapılandı.
İşyeri dediğin ne ola?
Kapısı daim açık bir han.
Ortalık yerinde tek başına Ayşe bacı.
Yeller esiyor dört bir yanından,
İliklerini donduran
İşi mi?
Onu sormayın.
Ne güç yeter,ne kol kalır.
Hasılı kadın,işi değil,
Erkek zor dayanır.
O gün bu gündür devraldı bu süresiz nöbeti.
Eğik başı,düşük omuzları,bükük beliyle,
Çalışır,didinir,taşır,kotarır Ayşe bacı.
IX-
Mehmet'ler,Hasan'lar,Hüseyin'ler,Ali'ler,
Zavallı Ayşe bacı.
Daha daha niceleri...
Her gün uykulu gözler,dinlenmemiş bedenlerle,
TÜRKEN RAUS! yazılı sokaklardan geçerler.
Duvarları gfamalı haçlarla resimli,
Korku filmlerinin yaratıklarıymış gibi.
Sılaya hasret,dert kapısına mahkum,
Türk işçileri...
Kayıt Tarihi : 2.11.2007 18:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Değerli Şair Kardeşim Dinmez Bey,
** Dert Kapısından Öyküler **
Yerinde, son derece dikkatli ayrımların izlendiği
dramatik bir öykü olmuş. Bu Ulusun çocukları, yoksul bırakılmışlığın acılarını, bin kat fazlasıyla yaşamıştır. Ben gidip görmedim bu melodramın
bu denli korkunç oynanan bir oyun olduğunu...
Kalemine sağlık. Şiirin sondan üçüncü dizesini
dikkatlice okursan düzeltmen gereken bir küçük
-gözden kaçış- göreceksin..
Selamlıyorum.
TÜM YORUMLAR (1)