Gidiyorum buz gibi tatsız tuzsuz su gibi
denizlere layıkken kaldım susuz tuz gibi
ecel olsan da alsan gelip beni bedenden
sensizliği yazardım bulutlara giderken
Bir eğreti saz gibi sözüm dile dolanır
yüreğimde sızı var özlemine bulanır
kapkara geceleri yorgan yapar örterim
üşüttün yüreğimi gayri ölsem ne derim
Gözlerimin nemi kalsın belki duyarda ağlarım
sevdalardan yolun şaşsın bedduayla karşılarım
ihanetin bana değil yüreğindeki sevdaya
sende bir gün tövbe eder dönersin gerçek dünyaya
Unutamam bil ki seni izlerinde sancılar var
kandıramam hiç kendimi yüreğimde sancılar var
acınası gönüllere bir vasiyetim benim var
sevdalara kapılmadan ağlayanlardan dersin al
Ben gecenin sisiyim yıldızlar var üstünde
hayırlı gecelerde sevgi yağsın küsküne
barışa davet olsun barışsın dosta küsen
sözlerim deli dolu alsın payına düşen
Çok zoruma gidiyor işte dünyanın hali
masumiyet yıkıldı yeni moda zorbalık
açalım hep elleri merhamet dileyelim
gelecek kıyamet günü kolay hesap verelim
ucu yok bucağı yok kötülük kime fayda
nice toprak olanlar örnek oldu kime kar
cahilliği kullandık karaladık yüreği
kuldan hiç hayır gelmez diker mezar direği…
Zennehar yılmaz
07.05.2012 00:10:14
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta