Dersimiz Aşk, konular Haydutluk ve Sarışınlık
Şimdi şurdan koşsam Akdeniz'e çıkarım
Yörükler ve Develer arasından geçerim
Üzüm incir ve tütün, üzüm incir ve tütün
Dersimiz Aşk çünkü, söylemiştim
Oturur bir Güneşle sigaramı yakarım<
..........
..........
Kayıt Tarihi : 28.9.2002 00:59:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dersimiz Aşk, konular Haydutluk ve Sarışınlık
Şimdi şurdan koşsam Akdeniz'e çıkarım
Yörükler ve Develer arasından geçerim
Üzüm incir ve tütün, üzüm incir ve tütün
Dersimiz Aşk çünkü, söylemiştim
Oturur bir Güneşle sigaramı yakarım
ŞAİR DAHA İLK BENTTE AŞKLA CIVIL CIVIL SÖZCÜKLERİ,GÜNEŞLİ SARIŞINLIKLARLA EGE'Yİ,MAVİ DENİZLE UMUDU İLİŞKİLENDİREREK ADETA PASTORAL BİR ÖYKÜNÜN SERİM BÖLÜMÜNÜ OLUŞTURUYOR.BUNU YAPARKEN DE KEYFİ BİZE KADAR ULAŞIYOR.
Bir Horoz adamıştım onsekizimde
Nedense kesmeye üşeniyor insan
Şu günlerde ömrüm de bir hayli kısalıyor
GERİ DÖNÜŞLERDE GENÇLİĞİN UÇARILIĞINA NAİF BİR DOKUNUŞ...
Dersimiz Aşk, konular Barut ve Av Tüfeği
Annemiz bizi de elbet bir Gül'de biriktirdi
Okullar bitti, Askere gittik ve hemen evlendik
Bahçeye bir sığırcık bir de Köpek alıştırdık
Serentiler üstünde Biber ve Kırmızı Tarhana
Dersimiz Aşk çünkü, söylemiştim
Oturduk son gece Balkonda Vişne yedik ve gülüştük
BİR ÖMÜR ANLATILIYOR BU BENTTE.GENÇLİK UZAKLARDA BİR DÜŞTÜR ARTIK.SIRADAN GÜNLER,YEKNESAK HAYAT,GÜNEY İNSANLARININ UYKU TUTMAZ MUHABBETLERİ VE AŞK ÖMRÜN EN GÜZEL TÜRKÜSÜ...HER DAİM AKLINDA ŞAİRİN,LAKİN O BÜYÜLÜ AŞKLAR YAŞANMAMIŞ DA BİR DEVRİM ŞAHİKASI GİBİ KALMIŞ SANKİ.HAYATIN HENGAMESİ İÇİNDE ARA SIRA YOKLAYAN TATLI BİR SIZI,HER ŞEY UNUTULUYOR; AMA AŞK ASLA.SONSUZ BİR TERANE GİBİ 'DERSİMİZ AŞK...' TEKRARLIYOR; ADETA' DÜNYADAKİ İŞİMİZ BUYDU ASLINDA BAK NELERLE UĞRAŞIYORUZ.' DİYOR.
Süt gibi Gökyüzünden bir iki Turna geçiyor
Öksürerek yürüyorum bir İkindi yolunda
İzliyor beni Gölgem, Çubuğum ve Keçilerim
Ergin Günçe
ŞAİR YAŞLANDIĞINI BELİRTİYOR,AMA YÜREK GENÇ.UZAKLARDA KALIYOR TURNA KATARLARI,ŞENLİK, DÜĞÜN,AŞK MEŞK,VARYETE...
HÜZNÜ KOYNUNDA KALAKALIYOR.
YİNE DE YAŞAMA DİRENİYOR,DAĞLARDA KEÇİLERİ,ÇUBUĞU VE GÖLGESİ.
(Şimdi Onur Hanım burada olsaydı,bu keçilerden Pan'a bir göndermede bulunurdu.Hatta gölgeyi ruha ya da çocuklarına teşmil edebilirdi :))
Bu şiirde belki armoni,ahenk, ses unsurları zayıf; doğrudur.Fakat çok işlek bir zekâ ürünü olduğu meydanda.Şiiri bir iki kez okuyan biri başka diyarlara gitmiyorsa hayal gücü oldukça zayıf demektir.Renkler,çağrışımlar olağanüstü; öyle ince bir hüzün gizlemiş ki şair kendinden bile sakladığı yürek burkuntuları boğazımıza düğümleniyor.Haydi Kemal Ağa'yı anladık da (BÖYLE DERİN ŞİİRLERİ ANLAMAZ) Lara Hanımefendi'nin zevkine güvenirdim,hayal kırıklığına uğradım.Bu anlamda Limon Ağacı'nı kutlamak gerekiyor.Şiir esaslı şiir hakkını yemeyin şairin kul hakkı diye bir şey var beyler.Saygılar arkadaşlar.
cok acele cevap verirseniz sevaba girersiniz hocam.
...
zaten ben
gidip gidip geri gelendim!..
gittiğim yerde hiçlik vardı
geldiğim yerde aşk dolu dünya
ki
aşkı seninle sevendim!..
ya ötesi!..
ötesi garip bir tarif
ezberlemeye çalıştıkça
kendimden ve aklımdan gidendim!..
ne sabahtı zaman
ne de öğle
ikindidir yaşadığım sadece
batışını görür müyüm güneşin desem de
şüpheliyim!..
iyi ki geldim ve söylendim biraz...şiirin içinde ağaçlar gibi dikilen büyük harflerin gölgesindeki keyfimle,efendim:)))))
TÜM YORUMLAR (22)