Nihal’im
Sen, kollarıma hiç gelmemiş sevgili,
başlangıcından kaybolmuş sır,
hiç bilemedim hangi nağmeler
dokunurdu kalbine, Nihal’im.
Vazgeçtim seni
gelecek anın köpüren dalgalarında
aramaktan.
İçimdeki uçsuz bucaksız imge âlemi —
uzak derinliklerden fısıldayan peyzaj,
kuleler, köprüler, kıvrılan patikalar,
ve vaktiyle Tanrıların nabzıyla atan topraklar —
hepsi yükseliyor içimden,
seni anlamlandırmak için, Nihal’im.
Sen, daima hasretle seyredilen bahçeler,
bir kır evinde açık bir pencere,
ve sen yeni çıkmışsın dışarı,
dalgın, düşünceli,
beni karşılamak için.
Rastgele geçtiğim sokaklar
henüz adımlarını taşır;
sen yürümüşsün, gözden kaybolmuşsun.
Bazen bir aynada,
yankısı kalır yüzünün;
ayna ürker, geri verir
benim ani hayalimi.
Kim bilir, belki de aynı kuş
çırpınmıştır içimizden dün akşam —
senin ruhunda, benim kalbimde,
tek bir varoluşun
iki ayrı titreyişi olarak,
Nihal’im…
Kayıt Tarihi : 2.8.2025 22:23:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!