dermana derdi muhtaç
dermansız dert adamı oldum
zulmünden zalim
öyle ağır öyle ağır ki
hiç sebepsiz sinsi bir hüzün
bırakarak gidişinle başlayan
özlem dolu hasret yükün
ne gönlüm ne yüreğim nede ruhum
dayanmıyor ağırlığına
kalmadı dayanacak ne gücüm nede halim
kırıldı sanki tam orta yerinden
omiriliklerimi parçalayarak belim
belliydi biliyordum
suskun sessizliğinde kopup
varlığımda var olan senin sınır boylarını
yönde dört taraf her yerden saran
senden başka ilgilendiği
ilgilendirdiği olmayan
bütün duygu değer ve yargılarını
şiddeti henüz yer yüzünde vuku bulmamış
ölçeği duyulmamış deprem ve artçıları acımasızlığıyla
hallaç pamuğu gibi saçarak dağıtıp
parçalayıp param parça ederek
bülbül ötmez viran bağlara dönderip
çöl bataklığına benzeteceği
güneşin çıplaklığındaki gölgesiz
çaresiz kum taneciklerini
temmuz sonu ağustos başı
ikisinin ara zamanındaki
güneş sıcaklığının yakışı gibi yakacağı
kölecioğlunu dermana derdi muhtaç
hale getireceği
duygularını hislerini bütün düşlerini
azraili olup öldüreceği
hasret mezarlığına özlemleriyle birlikte
kefensiz gömeceği
şahin olup güvercini baykuş olup serçeyi götüreceği
Ahmet kölecioğlu 24-09-2011
Ahmet KölecioğluKayıt Tarihi : 18.6.2013 18:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!