DERKENAR Yazıları (Üvercinka'dan)
''Her yer batı olduğunda güneş nerden doğacak?''
25-‘Deri ceket giymekle Sartre;afyon içmekle Huxley olunmaz’
Pasolini
Kimdi Pasolini?
İtalyan sinemalarının en gözde senarist ve film yönetmenlerinden biri olduğu kadar iyi bir şairdi de.1968 yapımı filmi TEOREMA ününü daha da doruklara çıkarmıştı.’Put yıkıcı sanatçı,olarak da tanındı. Pino La Rana lakaplı, “hayat çocuğu” diye anılan Pino Pelosi tarafından 2 Kasım 1975 tarihinde İtalya’nın Ostia şehrinde suikast yoluyla elli üç yaşındayken öldürüldü.
(Yeri gelmişken) Aldous Leonard HUXLEY,
26 Temmuz 1894- 22 Kasım 1963) İngiliz düşünür ve yazar.Yapıtlarında zekâsı ve karamsar hicivleriyle ilgi uyandırdı. Romanları ile tanınan yazarın en ünlü yapıtı kariyerinde mihenk taşı olarak kabul gören “Cesur Yeni Dünya”dır (1932).Yapıt, distopik bir bilim-kurgu modeline örnek oluşturur.
*
26-Ahmet ÖZER’den Yer Değiştiriyoruz Hayatla’da okumuştum .
Kore’de ölenler anısına yıllar önce Ankara’da diklen anıtın duvarında yaşları yirmi dolayındaki gençlerimiz için Nazım’ın tarihe tanıklık ettiği gerçeğe değgin dizeler şöyleydi:
‘’Korkuyor Adnan Menderes/ölülerden kokuyor/Kore dağlarından geliyor kimi/apaçık gözleri dumanlı/kaytan bıyıkları kanlı/yaşları yirmi /
Ünlü şarkıcı John LENNON,Vietnam Savaşı’na tepkisi nedeniyle Başkan NİXON Tarafından sınır dışı edilir.
M.Ali CLAY,Vietnam’da savaşmak için yapılan teklifi reddedince ‘Dünya Boks Şampiyonu’ unvanını kaybetmek zorunda kalır.
*
27-Bir yontuyu (heykel) nasıl yaptığı sorulur Rodin’e.Tek tümceden oluşan yanıtı şöyledir:
‘’-Taşın fazlasını atıyorum,geriye heykel kalıyor.’’
*
28-‘’-Viva muerta!’’
İspanya İç Savaşı’nda faşistler cinayeti yüceltmek için atarlar bu sloganı.
‘’-Yaşasın ölüm!’’
Fransızların ünlü yazarı ve bir dönem kültür bakanı Andre MALRAUX’un tarihi yanıtı toplu cinayetler şeklinde öldürülenle ilgiliydi ve komutanlara yönelikti :
‘’-Bir hayat hiçbir şeydir.Hiçbir şey bir hayat değildir!’’
*
29-Yedi yıl hapishanede yattım.Yedi üniversite bitirdim.
Üç ay hapishanede yatarak yirmi yıldan beri seksen beş milyonluk koca bir ülkeyi tek başına yöneten birinin olduğunu duysaydı ne yapardı acaba NEHRU?
*
30-‘’Gece,hasta bir yürek gibi atıyor’’
Sırça Sözcükler / İnci ARAL
*
31-“Kadınsız bir erkek, horozsuz bir tabanca gibidir” diyen Victor Hugo’nun aynı evde,aynı saatte üç ayrı kadınla yattığı söylenir.
Çapkınlığıyla ünlüdür.Yaşamına sayısız kadın girmişti SEFİLLER’in yazarının.Sayısız kadına çok özel dil kurmada eline su döken yoktur HUGO’nun.
Ünlü Fransız yazar Andre GİDE kendisine “En büyük Fransız şairi kimdir? ” diye sorulduğunda “Ne yazık ki Victor HUGO” diyecektir.
“Siyah bir ışık görüyorum...”
1885 yılında altmış dört yaşında yaşama veda ederken söylediği son söz budur.
Aynı evde,aynı saatte yattığı üç ayrı kadından ilki eşi,ikincisi sevgilisi sonuncusu hizmetçisidir.Kaleme aldığı her romanını bu sevişmelerin mayaladığı söylenir.
*
32-Kasyus (Kassius)
Yörede yaşayanların ‘’ Cebel-i Akra" dedikleri Kılıç Dağı.1717 metre yüksekliğinde olan dağ Antakya’nın güneybatı ucundadır.Samandağ kumsalının bittiği yerden başlayıp Suriye’ye doğru uzanır.Asi’nin güneyindeki platonun en yüksek noktasıdır.
Etna ve Akra,Güneş’in doğuşunun en güzel izlendiği yerlerdir.
Olimpos ,yüksek dağ demektir.
*
33-Sait Faik ABASIYANIK hakkında:
Amcasının oğlu Mustafa Reşit Bey’in ifadesine göre Sait Faik’e küçükken annesi elbise giydirmede zorlanırmış.Gösterişe tepkisi o zamandan başladığı söylenir.
Yalnız insandır.Kafasında tasarladığı dünyayı,mutluluğu bulamamaktan dolayı acı çeker.Öyküleri bu boşalımın sonucudur.
(Yeri gelmişken) ‘’Stoik’’
Acıları hiçe sayarak sabırla dayanmak gerektiğini savlayan felsefi yaklaşım.Bir başka anlamla acıyı yücelten ve ona katlanmayı erdem sayanlara verilen önad…
Fransız romantizminin önde gelen adlarından şair, oyun yazarı ve romancı Alfred de Vigny bir stoikti.
Sait Faik bir stoik midir? Bu konuda hiç sorgu yapılmamıştır.
Yazıları dışında duygularını açıklamaktan kaçınır.
Kadınlar tarafından kendisinin pek beğenilmediği kompleksi içindedir.
Bir kadınla sevişir.Ona :
‘’Benim neremi beğendiniz de benimle sevişiyorsunuz?’’ diye sorar.Senin çirkinliğine aşığım,yanıtını duyunca o ‘Açık Sözlü Kadın’a daha çok bağlanır.Burgaz’a siroz tanısı konulduğu için taşınır.Kendisine fazla sokulan kişilerle iletişimini keser atar.Aleksandra ile ilişkisi 1940-41 yıllarına rastlar,1944 yılında son bulur.Havada Bulut’taki Yorgiya’nın Aleksandra olmadığı güçlü bir olasılıktır.Aleksandra’dan sonra Lütfiye adında bir kızla nişanlanır.Sekiz-on ay süren bu nişanlılık iyi başlamasına karşın sonraları bozulacaktır.
Andre GİDE,Franz KAFKA ,Maksim GORKİ ve Fyodor Mihayloviç DOSTOYEVSKİ;bizde ise Orhan Veli KANIK ve sonradan iletişimini kopardığı Ahmet Muhip DIRANAS en sevdiği kalemlerdir.
*
34-‘’Eğitici olarak sanat hiçbir şeydir.Sanat,sanat olduğu için eğiticidir.’’
Sözün sahibi Antonio GRAMSCİ’dir.İtalyan Komünist Partisi kurucularından ve genel başkanlarından olup sosyalist kuramcıdır. Marx, Lenin, Engels…etkilendiği kişilerdendir.Hegemonya kavramını ilk olarak ortaya atan GRAMSCİ,Siyasal duruşu ve savaşımcı kişiliği nedeniyle Mussolini tarafından yedi yıl boyunca hücrede tutulacaktır.
Hapislik yaşamı boyunca kağıt bulamadığı için gizlice ele geçirdiği cezaevinin başlıklı kağıtlarına ‘Hapishane Defteri’ni yazar.
İtalyan asıllı Amerikalı Gramsci uzmanı Joseph A. Buttigieg'in uzun yıllarını ve yoğun emeğini harcayarak bir anlamda "yeniden" oluşturduğu bu Hapishane Defterleri’nin baskısı toplam 5 ciltten oluşmaktadır.
*
35-Eksik Aşklar ve Yazısız Yaşamlar
Necdet BATUM’dan :
‘’Mutlak kurtuluş kadın ve erkeğin çıplak gezinip çırılçıplak yatmasıdır.’’
‘’Bir kaçış ve bırakılmışlık duygusu içinde yatağa girmiştik.’’
"...Sonra, o kirimsi sarı aydınlıkta yanağımı öpmüştü işte!...giderek oynamak isterim bu düğmelerle...sanki musikisi, bir anı doğurup, bir anı yok ediyordu. Anların karşılıklı oyunuydu bu. Yalnız bu kadar mı? Bir de yanağımdaki ıslak öpücüğün çocuk isterilerimle yoğrulup kıvamını bulan erotik bir ürperişin dalga dalga yayılışını, kabarışını duyumsarım!..".
*
36-Rakım ÇALAPALA,Türk Sinema Tarihi çalışmasını bitirmek üzereyken çıldırır.
Sermet Muhtar ALUS,ansızın bayılabileceği korkusuyla dışarıya yalnız başına hiç çıkmazmış.
Shakespeare’de İncil sözcüğü hiç geçmezmiş.
Lord Byron’un hangi ayağı felçliydi;şimdi bile bilinmiyor.
Auden,Rilke için ‘Sapho’dan bu yana en büyük lezbiyen şair’ demiştir.
Fellini’nin ‘CASANOVA’ filminde deniz plastiktendir.
*
37-Kemal ÖZER (1935; İstanbul - 30 Haziran 2009; İstanbul)
Bir zamanlar Devlet Tiyatrosu’nda Kral Odipus oyununda figüranlık yapar.Başta şiir olmak üzere denemeler,gezi yazıları,çocuk kitapları,günlükler yazdı,derlemeler yaptı.Söyleşilerde göründü.Antolojilere katıldı. "Sen de Katılmalısın Yaşamı Savunmaya" ile 1976 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülünü ; "Kimlikleriniz Lütfen" ile 1982 Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülünü; "İnsan Yüzünün Tarihinden Bir Cümle" ile 1991 Yunus Nadi Şiir Ödülünü aldı.
Sen de Katılmalısın Yaşamı Savunmaya’dan :
‘’ türkü silah olmalı ağzında/ silah olmalı elinde bilgi / yüreğinde inanç silah olmalı/ neresinde olursa olsun dünyanın / insandan esirgedikçe düşman/ savunmalısın yaşamı ‘’
.
‘’ Öyle bir yol ayrımındasın ki artık / mümkün değil tek başına savunman hiçbir şeyi,/ ya kalmana boyun eğeceksin ayaklar altında,/ya alacaksın direnenlerin yanında yerini /sahip çıkmak için yaşamın aydınlığına!’’
*
38-Soprano Angela Gheorgiu ile Tenor Roberto Alagna düetleriyle ünlenirler.’Rüya Çifti’ denilirmiş bu iki sanatçıya.
Gerçek adı Angela Burlescu olan ve yaşamında ilk eşinin soyadını taşımayı seçen Angela Gheorghiu ,1992 yılında La Bohème operası temsilleri sırasında tanıştığı tenor Roberto Alagna ile 1996 yılında hayatını birleştiren soprano, bu tarihten sonra eşiyle çok sayıda operada söylemiştir.
Ne ki,ünlü soprano Angela Gheorghiu, boşandığı eşi tenör Roberto Alagna tarafından evliliği süresince ev içi şiddete maruz kaldığını söylemekten de geri durmamıştır.
*
39-Açlık romanının Norveçli yazarı ve 1920 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Knut HAMSUN (1859-1952)ülkesi Norveç’in işgali sırasında Nasyonel Sosyalist Parti’ye üye olduğu için savaştan sonra tutuklanır ve serbest bırakılır.Ezra POUND ve Elia KAZAN da…
*
40-John Mercer LANGSTO’dan :
‘’Tabağına yiyebileceğin kadar yemek,hayatına sevebileceğin kadar insan al.İsrafın lüzumu yok!’’
‘’ Platonik sevmek zordur. Her hareketi üstünüze alınmak istersiniz ama onlar başkasına aittir, kalbi de dahil.’’
‘’Hayatınızın kalitesini, hayatınızdaki insanların kalitesi belirler.’’
‘’ Kırılacak 206 tane kemiğiniz varken, aptalın biri gelir kalbinizi kırar.’’
‘’Bir gün ölmek için her gün yaşıyoruz.’’
*
41-Jean BAUDRİLLARD’ın sorusuna vereceğiniz yanıtı merak ediyorum :
‘’Her yer batı olduğunda güneş nerden doğacak?’’
*
42-‘’Okulda,büyüyünce ne olmak istiyorsun?’’ diye sordular.Ben de ‘Mutlu olmak ‘ diye yazdım.Bana ‘’Ödevi anlamamışsın’’dediler.Ben de onlara ‘’Siz yaşamı anlamamışsınınız.’’dedim. ‘’
John LELLON
*
43-YANMIŞIM DUMANIM TÜTER’i okumanızı öneririm.
Nezihe MERİÇ’in bir öyküsü.Eşini yitirmiş bir kadının acılarını,kederlerini;gidenin ardından bir içe kapanışı ne güzel anlatır.
Yoğun söylemli ve oldukça algılatıcı bir dille dokunan öykünün serim tümceleri şöyledir :
‘’Ölümle tanıştık.
Geldi,aldı.
Uçtu,gitti.’’
44-Kimdi PECORİN?
Lermantov’un ‘Zamanımızın Bir Kahramanı’adlı romanını açın;bir solukta okuyacaksınız.Çünkü anılan kitap okurla buluştuğunda Rusya’da büyük yankı yapmış,olay olmuştu.
Sevdiği kadını yoktu PECORİN’in.Ne ki,bütün kadınları kendine sırılsıklam aşık etmesini biliyordu.Duyguları çelikle çepeçevre sarılıydı.Dokunulmazdı.İlkin kendine aşık ediyordu kadınları ve sonra kaçıp gidiyordu.
Böyle bir kahraman yaratan Lermantov,ikinci romanını yarıladığı sırada bir düelloda öldürüldü.
Yirmi yedi yaşındaydı.
*
45-‘’Belleğimiz bizim uyumumuz,varlık nedenimiz,davranışlarımız ve duygularımızdır.Biz onsuz hiçiz’’
(Son Nefesim)
Louis BUNUEL
Hemingway tam anlamıyla maçoydı.
Saul BELLOW,kadın düşmanı olarak bilinir.
T.S.ELİOT ise Yahudi karşıtıdır.
Truman CAPOTE ise eşcinseldi.
Biz bu kalemleri okurken bu özelliklerinin ayırdına hiç varamadık.
Kayıt Tarihi : 3.1.2023 13:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!