keşke seninle bir kez daha derken omzuma yıkılan camiler
ve sırtımda koca bir minare bekliyor ağlamamı
sanki ben de hayli yorgunmuşum da
gece yüzünü çeviriyormuş kederime
ama sen de inatçı kırlangıçların
ve çeyiz sandıklarının naftalin kokusunda saklanıyordun.
sokaktaki oyuncakçıya bakar gibi
ve kepenk kapatırken gözlerim mutluluğa
öyle çocuktan bozma bi bedene düşmüşüm.
kasvetli ortamlarda burnumu çekerim
sen de daha bi dik oturursun,
son gün avuçlarındaki tere ve kaşlarındaki o çatık ifadeye
dayanarak söylüyorum bunu.
senin öfken sıcak yuvaların çatısını yıkardı biliyorsun.
ocak söndürürdü bakışların.
neye sussam bunu hatırlarım,
kanlı gözlerindeki kavganın ciğerime saplanan ok olması,
bi nevi kılıçlarla kapatıyorduk geceyi.
kalabalıkta şiir yazamam,
konuşamam da etkili.
bazı sancılarda kendini bodrum katlarında,
kömür torbalarının üzerinde kıvranırken bulurmuş insan.
keşke seninle bir kez daha derken de böyle.
ölümden evvel kapıya baktıran o son refleks.
filmlerdeki gibi kolunu kapılara uzatıyorsun,
benim kapılarım sensin.
kavruk bi yalnızlığa doğru adımlarken,
şimdi ne düşünemiyorsam hepsi orada canlanıyor.
ve ben bu düşmanca ama özgür
ama korkunç ama ferah yolculuğa göz göre göre
kürek çekemiyorum.
o yüzden devam etmiyorum sevgilim
çünkü hoş kalalım,
benim bundan başka sokağa ayak basacak
direncim yok.
ve tekrar,
iyi akşamlar sana.
Kayıt Tarihi : 18.6.2017 17:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!