Utanan kızarırdı, şimdi kızaran utanmakta.
Kazanan kaybederdi, kaybeden kazanmakta.
“Odunu kendi kes, iki kere ısın” derdi babam.
Torbada her ne varsa, çorbadan odur çıkan.
Tesadüf diye geçme, tevafuk sebepsiz olmaz.
Akıllı önden çekilmez, deli arkadan tutulmaz.
Durgun sular derindir, sanki pamuktan minder
Derinler korkutur, saklı akar bütün derinlikler.
Ne tutana yapış, ne tufanla kapış gideceksen
Vazgeçmekten vazgeçir, vazgeçmeyecek sen.
İstemeden, yapmak zorunda olunan işler var
Ben vazgeçersem bile, sen vazgeçme yar?
Benim kapımı çalan değil kalbimi çalan gelsin.
Ne gözüm erer ne sözüm, herkes bunu bilsin.
Benim içimde, biçimimde aynı ben böyleyim.
Dostlarımı tanıdıkça da, düşmanıma köleyim.
Yılan ayaklanırsa, yalan sürünür kesilir nefes
Tilki kafesten kaçmaz, en güvenli yerdir kafes.
“Baba kucağı dersen fasıldır, koca ocağı asıl”
Telli duvaklı gelen gelin, koca evinde asılır.
2012
Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 4.11.2022 01:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Uğur Musab Şahin](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/11/04/derinlikler-14.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!