O kutlu ince yolun üstüne bir daha
bir daha dökülür intikam
Görünmemek üzere
Örtülen çizgiler bizim ufkumuzdur
Yeğnilir bir yeni hamlede yüzyılın yükünden
Zamanı gelince olur her şey.
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Değerli çalışmanızı yürekten kutluyorum. .+.+. Saygı ve sevgi ile kalın.
Hikmet YURDAER
Memleketimiz zor günlerini yaşarken usta şair Hüseyin Haydar 'herkesi iş başına' çağırıyordu. Elbette bu çağırdıkları arasında şairlerin en ön safta yer alması ve daha çok çalışması gerekiyordu. İnsanımız uzunca yazılan metinleri çok fazla okumaz, okuyanların bir kısmı 'güzelmiş' ya da 'değilmiş diye geçiştirir ve sadece bazıları içindekileri anlayıp, kendine onlardan bir pay çıkararak gereğini yapar. Oysa şiirler gönülden gönüle ulaşan, bulunduğu yerin sınırlarını aşıp meydanlara, çok uzaklara kısa zamanda ulaşan özelliğiyle daha etili olur. İnsanları, meydanlarda, bayramlarda coşturan, gönül birlikteliğini en kısa zamanda oluşturan eserlerdir. Şair güncel olayların dışında bir yerde konumlanmış olduğunda her ne kadar doğayı ve insanı sevse de, kalemi güçlü olan memleket ve doğa sevmez 'moda şairler', 'sermaye şairleri' arasında kaybolur gider. Bana göre bu, bir bilinçsizliğin ve korkaklığın işaretidir. Okudukları, bildikleri kendi beyninin dışında herhangi bir yere ulaşmayan zavallılıktır.
Ufkumuzun açık olması, yaşanılan günün üzerimizdeki ağırlıklarından kurtulmamız için 'derin kan uykularından' uyanma zorunluluğu vardır. Şairin, bu gaflet uykusunda olanları uyarmak, memleketinde birliğin ve beraberliğin 'kasık bağlarını' sağlamlaştırma görevi vardır. Şiir (yandım aman aşkın ile... sürgit dizeler örneği) sadece bir efkâr değildir. Sayın Necdet Arslan'ın daha önce okuduğum bir şiirinde benim ifade etmekte zorlandığım bu durumu çok farklı ve harika bir şiir diliyle özetlediğini biliyorum.
Bu şiirde şair olmanın, bir aydın olmanın sorumluluğunun nasıl yüklenildiğini görüyorum. Dost şair, kendini güzellikleri yıkmak, yok etmek gibi intikam duyguları ve etkinliklerine ayarlamış aymazlara okkalı bir tokat gibi bir şiiri bizlere sunmuştur.
Şiirin sunumundaki incelikleri anlatmak için sayfaların yetmeyeceğini söyleyerek usta şaire, duyarlı yüreğine, bükülmez kalemine teşekkür ediyorum. Selamlar, saygılar...
Durum kötüye gidiyor gibi görünse de, bu yüce ulus, üzerine atılan ölü toprağının altında zaferle çıkmasını bilir, gösterdi kaç kere bu başarıyı yedi düvele. Bu ulus daha ölmedi, hissediyorum çok güzel şeyler olacak çok. öyle düşünüyorum, öyle hissediyorum. Emeğine, yüreğine sağlık. Ant.
Froyt'un çok sevdiğim bir tanımlaması vardır: 'Saldırganlık, kin, öç alma duygusu korkunun açık belirtisidir' der. Toplum olarak, yurtseverler olarak acı çektiğimiz günleri yaşıyor olmamız bizleri daha çok bileğleyecek, alanları boş palavralara bırakmayacağız!. Boş tenekelerin sesleri daha çok çıkar! Bu ulusu küllerinden diriltip yoktan var eden düşünce sonsuza kadar yaşayacak, bize bu günleri bırakanların izinden çıkmaksızın onları rahmaetle anacağız...+..+
DERİN manalar içeren dizileri ve ustayı kutlarım
DERİN manalar içeren dizeleri ve ustayı kutlarım
Derin olur kan uykular elbet... Bu yüce millet, bu asil millet kan uykularda. Üzerlerine ölü toprağı serpilmişcesine... Bir şeyler ölüyor mu içimizde, yoksa öldürdüler mi?... Bence öldürdüler öğretmenim. Yani zorla... Yakında, çok yakında cumhuriyete nasıl kavuştuğumuz da yok edilecek kitaplardan. Bütün kazanımları bir bir yok edilmeye başlanmadı mı?...% 87 si Türk olan bir ulusa TÜRK' ÜM demek yasaklanıyorsa ne kaldı?...Ne kaldı tutunacak?... Çok doluyum. Bir yazmaya başlasam sayfalar yetmez. İyisi mi burada bitsin bu yorum.Duygularıma tercüman olmuş, yürek sesimi açığa vurmuşsunuz çok değerli şiirinizle. Kutluyorum demek az gelir. Şiirde bu duruşu özlemişiz... Emeğinize, yüreğinize sağlık öğretmenim...Nicelerine. Esenlikle...
Değerli hocam;Her Şiirinizin bir anlam derinliği bir anlatim yetenegi var. her şiiriniz ayrı bir çerceve ve ayrı bir dünya sanki. Muhterem kardeşim ve değerliÜstadım. Senin şiirlerini yorumlamakta bazen sözler yetmiyor. Ayrı ayrı dünyalara açılan pencereler gibi. O pencerelerden bakıp gördüklerine hayran olunuyorya, benim bu şiire hayran oldugum gibi..
Tebrikler, tebrikler
Kucaklar dolusu sevgi ve saygılarla .++.
Alnımızdakiler kara lekedir
Sözcük sözcük Nazım’ın kaleminden damlayan
Bileklerimiz öfke sürüleridir
Derler ki korkak
Derler ki ceberrut
Ve derler ki suçlu
Ahh ısırganlar
Bir şeyler oluyor içimizde
Bir şeyler ölüyor içimizde
Anlam ve duygu yüklü yürek sesinizi tebrik ediyorum değerli üstadım..
Yüreğiniz kaleminiz daim olsun dileklerimle..
Saygı ve Selamlarımla..
Hiçbir şey olmuyor içimizde şairim. Hiçbir şey de ölmüyor. Olan olmuş bu güne kadar, ölen de ölmüş. Dediğiniz gibi: Mozaiğin kasık bağı bozulmuş. Bütün bunlar olurken, suçsuz muyuz hepimiz? Masum olan var mı?
“Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur;
Sinem, özüm ateş ile doludur.” diye başlayan şiiri yazan şairimiz kim? Mehmet Emin Yurdakul’u kaç gencimiz hatırlar. Türkçülüğün Esasları” eseri kimin? Ziya Gökalp’e: “Türküm demekle bölücülük yapıyorsun” diyerek çatan şairimiz kim?
Mehmet Akif Ersoy, Mehmet Emin Yurdakul, Ziya Gökalp bu kavgaları 90 sene önce yaptı arkadaşlar. Bu gün güzel Anadolu’mun tüm okullarının ikinci döneminde: Bir ay Mehmet Akif Ersoy. Bir buçuk ay Kutlu Doğum Haftası kutlanılır. Kalan bir ay da Necip Fazıl’a ayrılır. Var mı Mehmet Emin’i anan? Var mı Ziya Gökalp’i hatırlayan. Tevfik Fikret’i, Nazım Hikmet’i boş ver.
Kaç defa yazdım. Gelen her müfettişe anlattım. Gelin bakın diye gösterdim. Sınıf kitaplıklarında Ömer Seyfettin, Ahmet Rasim bile yok dedim. Kim var sınıf kitaplıklarında? Edebiyatla biraz olsun haşir neşirim. Çoğunun adını ilk defa görüyorum. Malum cemaatin propagandasını yapan kişiler.
Özür dilerim. Bu konulara bilerek değinmiyordum. Değişen bir şey olmuyor. Türkçülüğü ile övünen parti bunlarla sarmaş dolaş yaşıyor Anadolu’da. Ama sizin samimiyetinize inandığım ve gerçekten rahatsızlığınızı hissettiğim için, size katılıyorum demek için biraz uzattım.
Değerli arkadaşım, duyarlılığınıza ve bu güzel şiir için size teşekkür ederim. Bu şiirinizi okumakta geç kaldığım için inanın üzüldüm. Selamlarımı bırakıyorum, hoşça kalın.
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta