Hasta denizlerin pasaklı kıyılarında
İhtiyar ağaçlar vardı
Dalgın nehirlerin durgun bakışlarında
Yorgun akşam şarkıları
Hüzünlü sarhoş dillerinden dökülüyordu
Kel tepeler ve sağır dağlar
Uçsuz bucaksız sandıkları bu denize
Ulaşamayacağını zannettikleri
Şarkıları sağır mağaralarında yankılatıp
Yine de duymuyorlardı
Bir kayık oldum o nehirde
Ortasında ufak bir delik
Minik minik işlendi cinayetim
Pasaklı kıyılara vuracaktı
Güzel cekeli janti bedenim
Dalgın nehirler beni izledi
Sarhoş şarkılar ağıtlara döndü dudaklarda
Kel tepeler şapka çıkarttı cenaze törenimde
Ben yaşıyordum
Görüyordum bunları
Nasıl yakışıklı bir ceset olup yuğulacağımı
Aniden güneş battı kızıl
Ay dolunay doğar iken
Vazgeçti doğdu hilal
Benim gözüm seyre daldı
Seyrede seyrede kapandı
Yağmur damlaları düştü melek melek
Parça parça bedene bulandı
Bir dalgaya kapılıp dağıldı sayfa sayfa
Hayatımın izleri derinliklere daldı
Ben Galat moruna çalasıya
Bir ağaç alev aldı
Dağıldı dalgın nehir
Gözlerinin dalgınlığı dağıldı
Yıkıldı dağlar eridi
Bilinmez yollar açıldı
Birden kenetlenip örümcekler
Hızla ağlarını onardı
Gökyüzünde bir delik
Tüm bulutları aldı
Öylesi bir görkemli gidişti bu
Sonrası tufan
Ellerimden kayıp giden
Kıyamete sardı
Bıraktığım her şey
Bıyığım
Sakalım
Ve cümle kalem ucu mürekkep
Bir dalganın köpüğüyle
Beni de alıp
Derinliklere saldı
Gözümün rengi
Yanan bir ağacın kabuğundan arta kalan
Saçımın rengi közlere bulandı
Derin bir sessizlik
Derin bir sessiz
Derin bir ses
Derin bir
Derin
Der
D
Başka bir şey kalmadı
Kayıt Tarihi : 14.3.2024 21:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!