Kolaylıklar da vardır;
Ahmaklık değil midir bir tas suyu çok sanmak okyanustan
Ne var bilmek istersen okyanusta haberi sor yunustan
Araştırıp sormaktır ilmin başı insanın tek yoldaşı
O ilimdir ki altın yapabilir yoldaki her bir taşı
Saklanmak nadiren faydalıdır;
Hep Kaf dağının arkasında kalan bir şey ve birisi var
Nasıl bir diyardır ki dağı seçer vazgeçer benden o yar?
Doğrusu şöyle olmalı;
Sana doğru bir adım yaklaşana cevabın bin olmalı
Kâbe’yi yıkmaktan günah kalp kırmak bunu böyle bilmeli.
İnsanlar da ölüp kaybolur;
Heyhat! İnsanlar da yapraklar gibi bir bir düşüyor yere
Her şeyin çaresi var bu dünyada ölüme yok hiç çare.
Sen beni hiç tanımamıştın daha;
Sözlerim dokundu kulaklarına dudağım-dilim değil
Gözlerimin feri düştü gönlüne ateşim-külüm değil
Yalnızca niyetim deydi tenine tenim ve elim değil
Ayrılıktı en korktuğum dünyada hastalık-ölüm değil.
Başa o geldi! Çünkü
Korkularımız kalın bir sis perdesi gibi arada duvar
Güneş olup doğamadık, yel olup esemedik kaldılar;
Bilmediklerimizi kabullenip sorgulamak yerine
Çok şeyler bildiğimizi sanarak aldandık çok aşikâr.
Aldandık ey yar!
Zamanımız var biz ölene kadar.
Çağdaş ÖztürkKayıt Tarihi : 5.2.2009 16:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!