Tam otuz yıl geçti aradan...
Adana otobüs garından
sabaha karşı kalkan otobüs
Antep oto garına girerken
karşılamıştı güneşi.
Geride bırakarak
Nizipin yediyüz yıllık zeytin bahçelerini,
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
ninova' dan babil' e, hozat' tan erciş' e, halepçe' den kamışlı' ya şairin dilinde petrolün, boraksın, ceylanın ve cefahirin yurdu medya ve mezopotamya ülkemdir benim....
önünde saygı ile eğilecek ve esas duruşda saatlerce selamlanacak bir çalışma olmuş... tebrikler...
derdistan destanı olmuş Mehmet gardaşım gurbet eller hasret duygularını törpülemiş.dertlerin depreşmiş yazmışsın yüreğine saglık.
Bu uzun şiiri yorulmadan okudum. Aslında bizim kuşak uzun şiirleri okumaya ve başı ile sonunu yitirmeden aklında tutmaya alışıktır. Bunun yazmamın sebebi, zaman zaman şiirlerimin uzunluğunun eleştirilmesidir. Öyle şeyler varki; kısa yazılamaz.
Sizin şiirlerinizi de bana Hazlıhan Hasköylü hanım önerdi. Kendisine hak verdim. Şu varki yeryüzünde emperyalist sömürünün sebep olduğu acılar ortak.
Erdolusu Bade adlı şiirime yapmış oldğunuz tavsiyeleri düşüneceğim. Katkınızdan dolayı binlerce teşekkür ederim. Sevgiler.
Dertistan....ilk satırdan son satıra kadar anlam yitimine uğramadan, oldukça duru bir dille yazılmış bir destandı okuduğum...uzunluğuna rağmen ( yarım saat sürdü okumak, ki ben çok hızlı okurum ) her biri ötekini peşinden sürükleyen dizeleriyle kendini okutan, emek verilmiş bir çalışmaydı...kutlarım yürekli kaleminizi...
Yahu dost bir kıta önde bir ortada birde sonda okudum.
bu kadar uzun yazmana ne gerek vardı,
Anlıyana sivrisinek saz anlamayana davul zuana az:::)))
Tabiki bu şaka,Yazdıkların her kelimenin altına imzamı atarım.Dik kalemin ve yüreğine binlerce selam....
tebrik ederim...
Yüreğine sağlık dost ....
Bu bir şiir değil ,ama şiir tadında şiir akıcılığında kaleme alınmış bir halkın ezilmişliği ve horlanmışlığını,sevgisini ve umutlarını çok güzel ,ilmek ilmek işlemişsin dost...Bu şiirleştirilmiş bir tarih ,coğrafya ve yaşanılan yaşantının tam kendisi olmuş.....YÜREĞİNE SAĞLIK HEWAL......Tam Puan
Okudum şiirinizi.Güçlü sözler vardı.
Biri yaşar
bini ölürdü,
Biri koşar
bini sürünürdü... gibi.
Ama nefret de vardı çoğu dizede .Kızmıyorum. Çünkü tüm düşüncelere saygım var. ancak tartışılıp konuşulması gereken çok şey var. Şimdi ben neredeyim diye soruyorum. Kendimi egemen güçlerin tarafında görüyorum.Ama bu ülkede yaşayan topluluklara dili ve dini yüzünden yapılan baskıları şiddetle kınıyorum.Eşimi seçerken güneydoğulu olması benim için mevzu bahis bile olmadı.Yakın çevremin dehşetengiz bakışlarından sonra bu ülkede bu da mı varmış demek zorunda kaldım.Doğunun ve güneydoğunun geri klamışlığının sebebinde hep birilerini suçlamak eğilimini de kınıyorum. Çünkü karadenizliyim ve bizim yörenin geri kalmışlığının nedenini gene yöre insanına bağlıyorum. Sonra dinin mistik etkisi ve törelerin sorgulanmayışı.Ve daha pek çok şey.
Çözüm daha fazla demokrasi. Ne yazık ki o demokrasiyi şu an Türkiyede Siyasal islam getiremeye çalışıyor. Al birini vur ötekine.
Hepimiz maduruz geri kalmışlık; o halk veya bu halkın değil herkesin kısır döngüsü. Ama bünyesindeki bir halkın kültürünü ,dilini ,dinini yaşamasını engellemek affedilir gibi değil. Fakat biz Türklerin çoğuna dayatılan İslami yaşam biçimi de bizim tercihimiz değil.Tabii diğer haklar da aynı tehlikenin içinde.
Dedimya şiiriniz çok güzel fakat içindeki nefret ögelerine katılmıyorum. Çünkü bu ülkeye barışın hakim olmasını ,çocuklarımın tüm halklarla barış içinde yaşamasını istiyorum. Tüm bunları ümmetçilik çözümündeveye emperyali,st bir ülkenin güdümünde değil, çağdaş Türkiye çatısında gerçekleşmesini diliyorum. Aksi takdirde olacakları düşünmek bile istemiyorum.
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta