Gerçek muhabbeti beni pişirdi
Sevginin narında yandım kül oldum
Yaktı ciğerimi gözüm yaşardı
Kendimi şaşırdım ben deli oldum
Sadık cananımda bir ışık gördüm
Güzelim dinle metnin edeyim
Beni mecnun eden senin gözlerin
Şu fani dünyayı sensiz neyleyim
Beni mecnun eden senin gözlerin
Aklımı başımdan alıp kaçıran
Hakikat babını nedene açsam
Bunun bağrı demir hem de taş derler
Resul evladının metnini etsem
Bu Bektaşi hem de Kızılbaş derler
Eğer tasavvuftan biraz bahsetsem
Hakikattan haber versem şaşırma
Et karşıya hürmet bulasın servet
Gerçek ol fani dünyayı düşünme
Et karşıya hürmet bulasın servet
Doğruluk kalpte ruhu birleştirir
Hasret ateşine yanıp yakılan
Ağlayıp göz yaşını siler kavuşur
Ferhat gibi Şirin'ine sarılan
Külünkle dağları deler kavuşur
Dost ile tanışıp tanık olanlar
Hırsa yoldaş olan zararla döner
Uymayın öfkeye aman ha aman
Hasretlik okuyla yürekler yanar
Uymayın öfkeye aman ha aman
Sözümü unutma öfkedir düşman
Horasan'da bir er geldi
İlim dolu Hacı Bektaş
Kırk şehirde bayram oldu
Gerçek yollu Hacı Bektaş
Kara hüyük tekke oldu
Hoş yar ile vardır benim pazarım
Muhabbet bağına girmeli gönül
Sahrada divane olmuş gezerim
Arı gibi balın dermeli gönül
Gönül gel seninle sadık kalalım
İnsan azdı kuduz oldu
Böyle bir zamana kaldık
Dünyaya yalancı doldu
Böyle bir zamana kaldık
Yoksul doldu yardım kalktı
Kayseri vilayet Sarız kazamdır
Büyükörtülü'de köyümdür benim
Dört kaşlı Kazım benim babamdır
Hazreti Adem'de soyumdur benim
Yaşım yirmi dokuz sevdakar oldum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!