Her çeşit mizaçtan insan tanıdım.
Düşünüp taşındım, karara vardım.
Zamane ehlinden bir şey anladım.
Yangına körükle koşandır bizzat.
İnsandan kasıt ne anlamamıştır.
Ben bir bağrı yanığım ötelerden zârım var
Bir değil bir kaç değil nice köhne barım var
Hangi tarafa dönsem ardında bir harım var
Evveli sensin zira senden kalmış narım var
Sensizken lalezarla gülzarla ağlamışım
Nağmelerin rast değil Efrenci dümbeleği,
Düzene girmez çarkın kırılmış zembereği,
Boşa büyümüş gölgen tatsız tarla keleği,
Çapsız-çupsuz ve bitkin bir kaya engereği..
12/10/23
Firkatu hicranım bedenim harda,
Hazindir nigahım lisanım zarda,
Gözümde hasreti, yüreğim darda,
Dildarın aşkından giryan olmuşum.
Gülizar yüzlüdür, bakışı hicap,
Girdim güller bağına nice ah, figan gördüm
İçinde gülistanın bir güzel nalan gördüm
Etrafında çırpınan bülbülü candan gördüm
Yandım ahuzarımdan buna dayanamadım
Gördüm daldım afağa bedenen bitap düştüm
Kadıncağız buyurdu, beni suale boğdu.
Bizi gerici görüp din, imandan soğudu.
Açtı bayramlık ağzı, iki gözünü yumdu.
Haykırdı, bağrındaki herşeyi dışa vurdu.
Dedim, ey hatun kişi terakki öğrenmek mi?
Ey nefis sen ne eylersin
Günlerim zayi eylersin
Beni tarumar eylersin
Söyle benden ne istersin
Dünya imtihan yeridir
Harf-i nidâ ile nefsim, dil dökerim ben sana.
Haykırırım gür bir sesle bana duvar gûş eyler
İçimde dumansız ataş ağlar sızlar dem bana
Melekler muharrir heran her adımım hûş eyler
Duvardaki zımbırtının tik tak eder zeng sesi
Bırak böyle olsun ey can, üzülme tasalanma,
Fani olan herşey gibi bu da geçer ey sabah!
Dört bir yana tuğyan edip taşanı baki sanma,
Sıkı tuttum hak elini hiç bırakmam ey sabah!
Yedi iklim, yedi kıta Hakk'a susamış canlar,
Ucûbe bir halvet beni
Sarıp sarmalamış ey yar
Duygularım med-cezirli
Uykularım kirli ey yar
Elim, ayağım tutuklu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!