Derdest (karalama) Şiiri - Vedat Koparan

Derdest (karalama)

Övünür ilkel maymun
Orangutanca eli göğsünde

Kaç devlet kurduklarını
Savunur marifetmişçesine

Vurur gerzeklerin şahları
Hem insanları hem atları

(Sistemin çapsızlığı insanları sürekli yoksullaştıracak, sürekli işsiz kılacak, örgütlü güç olan devleti halktan yana kullanmayacak sonra güzelim insanlarını depremde, selde, açlıkta, sağlık hizmetlerinin yetersizliğinde, akıllı insan değil aptal güdülecek şekilde eğitecek, yoksullukta, bozdukları çevrebilimle ilgili (ekolojik) dengesizlikte yitireceksin. Böylesi durumlarda sonrada dönüp halka kendi suçunu göstermemek için birde insanları suçlayacak oda yetmedi mi birkaç günah keçisi bulacaksın ahkâm kesip duracaksın olayın sorumluluğundan sıyrılacaksın hem gününü hem paçayı kurtaracaksın “yağma hasanın böreği” kalmadı (1) adama destur derler…

Bireylere o denli kızamıyorsun da, biliyoruz yaşanılan sitemdir insanları kuşatan.
Egemen olan kendi değerini yaşamın her alanına egemen kılmaya çalışır ve bunu oldukçada iyi yapıyorlar şimdilik sarsılacak bir halleri yok gibi işleri de gayet tıkırında.
Yinede bu durum bir yönüyle yönetemediklerini gösteriyor, izliyoruz...

Dünyada egemen olan işleyiş her ülkede aynı zamanda katil olanlar, düzenin sahipleri. Zenginliklerine zenginlik katarken halkına da adam gibi devlet olmanın gereğini yerine getirmeyenlerdir, tabi ki getiremezler kırıntılarla göz boyarlar. “Zenginlik arttıkça insanlık yitirilir. “(2) Oysa doğru ve güzel olan ise insana yapılan her yatırım insanlığın ömrünü uzatır.

İnsanlık dışılıkları meşrulaştırıp beyinlerimizi kirleten örneğin uyduruk atasözü diye dayak cennetten çıkma yalanını (tektir ile uslanmayanın hakkı kötektir- devletin bekası için kardeş katli vaciptir deyişi Osmanlı yönetiminde var olan bir anlayış.) utanmadan topluma yansıtıp öğretirler hangi din hangi aklı başında çağının ve ilerisinde olan insana yakışmayanı önerir savunur. Benzeri uyduruk anlayışlar örneğin alevi toplumu için mum söndü vb, Ermeniler için ise madem Ermeni’sin istemeden…,Kürtler için en iyi Kürt ölü Kürt’tür... İşine gelmeyenlere karşıda, ya sev ya terk et, bir dönemde komünistler Moskova’ya “şeriatçılar” İran’a, Türkiye Türklerindir, Türkiye laiktir laik kalacak(sanki hiç laik olmuş) gibi düşünceler toplumları aşağılarken birbirinden koparmak sığ düşündürmek için yapılanlardır…

Kendi beyniyle düşünemeyen insan ve toplulukları böylesi şartlandırılmış düşünüşle her yalana aldanır kanar. Her türlü tuzağa kullanılmaya açık olur. Kanlı tarihimize bakarsak, yaşam kaderleri aynı olduğu halde, birbirlerinin canlarına kast ettirilen olayları rahatça görebiliriz…
Oysa medeni düşünüş ve ona ulaşmak o kadar zor değil her şey düşünmekle başlıyor. Araştırmak incelemek bilimsel düşünüşü beyinlerimize yer ettirmek bilimsel bilgiyle donanıp ilerlemek. Tez-antitez-sentez bağlamı bir düşünüş olarak algılanması kavranması yaşama uygulanması her bireyi biraz olsun faklı kılacağı açıktır.
Doğru güvenilir kaynaktan okumak okuduğunu iyi anlamak anlaşılanı en iyi halde yaşama geçirebilmek yetisini güçlü kılmak gerekiyor. Akıllı insan topluluğu olmamız yaşamın güvencesidir. Akıllı olmak ilk adım iken birlik olmakta ikinci adımdır. Bilgi hem ışık hem silahtır ondandır egemenler daima bilgili ve muhalif insandan korkar-çekinirler beynimiz hazinemizdir. Bilgi içeri girdiğinde karanlık kaçar ona hiçbir şey gölge edemez. İşkencede bile ilkin hep beyinlere vururlar ve katledilen öncelikle düşünür –yazar- aydınlar olur. Onlar çok iyi korunup sahip çıkılması gereken öncelikli değer- mücevherlerimizdir. Gözüm gibi bak bana gözün olayım. Her insan her can değerlidir o değerin hakkını vermelidir)

“Gün özel gündür yeni kararlar alınacak yeni boylar gösterilecektir o nedenle patronlar kulübünde bir toplantı için bütün sanayici büyük patronlar büyük tüccarlar bankacılar basının ileri yönetici ve kalemşorları, hukukçular, üniversite kürsü profesörleri, generaller, polis şefleri ve hükümetten birkaç bakan ve başbakan cumhurbaşkanı da vardır. Kendisi bir şekilde bu toplantıya gelmiş konuşma hakkı tanınmıştı. Bu hak elbet ona boşuna verilmemişti o iyi bir hatip iyi bir felsefeci iyi bir şair ve yazar ve de halkın seçtiği baş muhalif vekildir. Sırası geldiğinde kürsüye çıkarak: evet siz cici bayan ve baylar size sisteminizle yarattığınız canavara karanlıklarınıza çağın vampiri haline gelişinizle ilgili konuşacağım.

Bu ülkenin kaymağını yiyip saltanatını sürenler kurduğunuz düzen ve ele geçirip hizmetinize koyduğunuz devlet aygıtla pek güzel bir çarkın içinde yaşamlarınızı egemenliklerinizi sürdürmektesiniz. Kapattınız güzelim dünyanın kapılarını tüm melanetleri yağdırdınız insanlığa, siz yıkımdan başka bir işe yaramayan yaşamı çekilmez kılıp bir cehennem ateş topuna çevirdiniz kendi dışınızda olduğunuz her yeri. Milyonlara yaşattığınız bu rezil yaşam böyle sürmez elbet bu gün uyuyan o büyük sevgili ailem sessizlik içindeyken sesini yükselttiğinde doğrulup ayağa kalktığında kendi hayatlarını kendi ellerine aldığında ne büyük bir şölendir ki işte o sizlerin cehennem anıdır çanlar asıl o zaman sizler için çalacaktır. Yerle gök birleşir öpüşür bulutlar sevişir yağmurlar aydınlanır tüm karanlıklar kaçışırsınız haşere sürüleri bitmiş ömrünüz silinir yeryüzünden.
Tüm eğitim alanları ve yüksek okullar ve de oradaki beyin takımı sizin işletmelerinize beyin ve emek gücü yetiştirirken akıl hocalığınızı da yapmakta. Basın yayınla da halk kitlelerini bir güzel kendi dünya görüşünüz ve toplum mühendislerinizle istediğiniz düşünceleri şırınga etmektesiniz sisteminizi sarsacak olanlara da kırk katır mı kırk satır mı uygulayarak süründürüp ölümlerden ölüm beğendirirsiniz. Adaletiniz mülkiyetinizin meşru kılınması korunması içindir. Her türlü yasa ve yasa dışılıklarla silahlı güçler hizmetinizdedir. Sürekli bir yalanın ardında sis perdesi içindesiniz. Zenginliğinizin üzeri kazınınca hırsızlığın yattığını biliyorum bunu en uzak köyde, kasabada yaşanlar bile bilir ki; bu halk tarafından bir deyiş olarak söylene gelmiştir. Bire alıp beşe satanlar milyonlar açken sefa sürüp yan yatanlar bir yanda cennet cehennem din ideolojisiyle halkı uyutup her türlü insanlık dışılığı yapanlar, bu gezegende kendi cennetinizi yarattınız ölmüş ömrünüzü uzatmak için çırpınıp duruyorsunuz. Oysa dünyada sosyalizm yaşansa sizi birçok dertten hatta öğrettiğiniz dini açıdan bile günahtan uzak kılıp kurtaracak tanrı katında yeriniz bile olabilecektir. Sizin günahkârlığınızda böylece bitecek zira en adil en adaletli sistem bu güne kadar yaşananların içinde bir tek sosyalizm olmuştur. Görüyorum huzursuzsunuz tedirginsiniz her yere bir küçük orduyla gitmek zorundasınız. Nasıl rahatsız edici bir durum değil mi ey asalaklar dünyası. Egemenliğinizin sürmesi için başka ülkeleri ve halklarını sömürgeleştirerek onların kaynaklarını çalarak kendi aralarınızdaki rekabet için birbirinize ne entrikalar çevirdiğiniz ortada. Tüm bu pisliği sürdürürken birde katiller ordularınız var toplumlara onulmaz acılar çektiriyorsunuz çocuk yaşlı genç kadın erkek demeden öldürüyor işkence yapıyor sakatlıyor hapislere atıyor tecavüz ediyorsunuz. Demokrasi insan hakları yalanlarını yaldızlayıp dünyaya propaganda yapıyorsunuz o kadar kirlisiniz ki bu bataktan bir gün bir gül çıkarsa oda emekçiler -ezilen horlanan sömürülen halklardır. Bu akıl dışı yarattığınız sisteminizi ret edenlerdir. Başkaldırının sesiyle bir satır inmiştir yüreklerine kan basınçları aşırı yükselmiş ciğerleri nefes alamaz haldedir mosmor kesilmiş buz gibiydi yüzler, tik kapmışçasına deprem sarsıntısı içindedir bedenleri. Her birinin nutku tutulmuş gözleri yuvalarından fırlarcasına patlak gözlerle hınçla kürsüdeki hatibe bakıyorlardı tüm salonda hiç ses çıkmıyorken hafiften uğuldamalar başlar.
Baş muhalif gür bir sesle; bakın bizim dünyamız ne kadar büyük ne kadar geniş ve biz ne kadar fazlayız.Yarattığımız tüm zenginlikler her gün yaşamı ilmek ilmek emeklerimizle örmekteyiz. Bir tek güç var yaşamı sürdüren oda emek burada ne ırk ne cinsiyet ne kadın ne çocuk ne ana ne din hepsinin toplamı sadece emek. Bütün çalışan bu bağlamda yaşama katılan insanlar- toplumlar emek cephesinin güzelliğidir ondandır dünya onların olmalıdır ve olacaktır da… İnsin bakalım şarteller ne işe yarar o işletmeler içinde insan emek olmayınca.
Şimdi artık beni de tu kaka edebilirsiniz paranın, özel mülkiyetin tekelci kaltakları, mafya artıkları,şak şakçı yalakaları, madrabaz düzenbazları diyerek sözünü bitirir ve kürsüden büyük bir keyifle iner.”(4)

Yaşamak ne zor
Kalmışız yabanlar
Çapsızlıklar çemberinde
Al birini vur ötekine
Ne siyasisinde ne mirinde
Onlar “Osmanlı bankası”(3)
Yok, birbirlerinden farkı

Ey güzel dostum
Bilmek var ya şu bilmek
Nasıl içimi acıtıyor bir bilsen
Biliyorum beni sen anlarsın
Bazen diyorum
İç geçirerek kendi kendime
Boğmak istiyorum kendimi
Bir koca yanardağ
Ha patladı patlayacak içimde

Deprem gelir vurur
Sel gelir vurur
Hükümet değişir vurur
Ordu darbe yapar
Gelir vurur
Serbest rekabet piyasa
Ekonomi denilir vurulur
Ne dayanıklısın
Hey sen canım
Güzel emekçi halkım
Yana döne katlanırsın

Yaşanmamış yaşanası sevdalı
Öylesine duruyor göç kuşu
Gözleri mahzun bağrı yaralı
Ayağı bağlı kanadından vurulu
İçerinde derin bir hüzün saklı
Yanlış anlamanın kurbanı oldu

Karışık yaman halimiz
Tutamadık ipin ucundan
Konmadı bir serçe dalımıza
Kalmadı bahçemizde
Yediveren değil
Bir tek gül bile

Geçtik yaşam köprüsünde yardan yara
Sızlıyor kan gülüm boynu kırık dalında
Beni sen anlarsın yaralıyım yardan yana
Dilerim halkıma kalır yazdıklarım hatıra

Bitmedi…

Vedat koparan 12/14.03.2010

1-Halk Sözü
2-Karl Marks
3-Banka Reklamı Sloganı
(Birimizden Yok Farkımız Biz Osmanlı Bankasıyız.)
Özele özel tarifeyle onu da derdest ettiler.
4- Jack London Demir Ökçe Romanı
Uzun yıllar önce okumuştum yarım aklıma esti öykünü verdim
anlara bir renk ve anlam katarsa ne mutlu saygılarımla
5-Derdest Farsça kökenlidir.
Güncel sözlükte 'yakalama, tutma,ele geçirme' anlamında; hukuk sözlüğünde ise 'görülmekte olan (dava) ' anlamındadır.

Vedat Koparan
Kayıt Tarihi : 14.3.2010 10:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Vedat Koparan