Ben ölmüşüm cahal elinden
...
Ne eyler artık gül, mezarımda gül fidan olmaktan
Gülün gülüşü güldüremez
Gül suyum bitmiş,çorak artık kalpler
Sadece ben,dünya olamıyorum
...
Denizlerim vardı olgunluklarda kabaran
Güneşim vardı maneviyatımın hasadına can veriren
Rüzgarlarım vardı doğrularımı fısıldayan
Hani nerdeler
Anılarımda mapus,kaybolmuş prangam
...
küçük küçük notlarım vardı yıkılma ey aciz kul diye
Karanlık çökünce yol açan ışıkla dövülmüş anahtarım vardı
Gündüzün ışığından kaybolmuş bulamıyorum
Hani nerdeler
Yaratanı sorgulamak kimin haddine
...
Bilemezdim neyin doğru neyin yanlış olduğu bir bakışta
Bilgelik aramazdım kötülükten,es geçerdim bana atılan oklardan,hançerlerden
Candan dostlar lazım derdim sağımda solumda
Bilemezdim aradığım gerçek aslında anlamsızlığın,
görülmemiş, örülmüş bir kolyesi olduğunu
Boynuma takınca,beni boğmaya başladığında anladım
şimdi ne yapmalı,elim kolum tutmazken
Derdimi kime anlatmalı,anlayanım olmazken
Benim,benzim,bahtım kapalıyken
Yarama ne yaramalı,tadım tuzum kalmazken
En iyisi mi kimse görmeden içten içe ağlamalı
Bu can, bu bedeni taşıyana kadar
Kayıt Tarihi : 22.8.2010 12:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!