Müebbet bir duygunun firari eşiğindeyim…
Boğazımda hafakanlar düğüm düğüm…
Kesişirken hayaller bir hüsn-ü Yusuf gibi...
Gece yamaçlarında eflatun düşler gördüm…
Müteessirim ah yar! müteessirim…
Ben bu diyarda mülteci, ben bu gurbette esirim…
Tutuversem perçeminden baharın….
Ruhun mihrak noktasına sürüklesem…
Sen olsam benliğimden uzaklarda…
Adın nevbahar olsa sevgilim!
Seni, kalbimin göz bebeğinde büyütsem..
Künhüne eremediğim sevdam, bu bahar sana,
Hüzün yağmurunda ıslanan efkârım sana,
Aşkınla, bak! cemre düştü gönül haneme,
Yedi iklimde şahlanan bu Nevruz sana..
Bilmem ki bu gerçekler neden yalan…
Neden mahur bu deli rüzgâr…
Buruk bir şafakta bekliyor gözlerim seni…
Zemheri kurşunlarında ölene kadar…
Bir lahza ki bu sevda; hiç bitmez anlar içinde,
Dünden düne yadigâr, hep yarınlar içinde,
Her deminde girdap, devranında gergef…
Kaldım şimdi, yekpare zaman içinde…
Bir manaya konarken boz kanatlı üveyikler…
Serimde hasretin, dilimde göçebe türküler…
Sevdakârım! ömrüm senindir, ecelim senin…
Sonbaharımda tebessüm eden bu gönül senin…
Çarmıhlara gerilese de bu aşktan korkmaz..
Uslanmaz, bu Mansur gönül aşktan uslanmaz..
Kayıt Tarihi : 24.4.2015 15:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!