başi avuçları arasında
sırtını duvara dayamış
yere çömelmiş gayet kederli
bitap düşmüş yağız bir çocuk
... başucunda dikilen bakımlı ihtiyar
bastonla omzuna dürttü
hişşit evlat, nerelisin?
evlat hafif doğruldu yukarı
- şöyle bir yüzüne baktı...ve sustu
başını yere eğdi o mahcup çocuk
usulca mırıldanarak
daha evvel ses etti mi ki acep
...bastonu tekrar dürttü omzuna
hişşit evlat sana diyorum sağır mısın
nerelisin?
-çocuk
kan çanağı gözleri vakur bir duruşla
başını çevirdi epeyce süzdü dedeyi
ağlamsı ağlamsı titrek sesiyle
çok uzaklardanım dede
sen bilmezsin oraları
...orası da neresi evlat?
-yangının olduğu, insanın öldüğü
kıyametin koptuğu yerden
türkmen diyarı derler
bilirmisin?
hımm! dedi dede...
-ve eğdi başını sessizce
yağmur eşliğinde uzaklaştı
derbeder, zavallı
çocuk
Kayıt Tarihi : 7.4.2016 11:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!