*** Deprem Öncesi Ve Sonrası Yaşadıkları ...

Safure Kalafat
125

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

*** Deprem Öncesi Ve Sonrası Yaşadıklarım ***

Marmara Bölgesinde güneş tutulması gerçekleşmeden öncesinde, İstanbul Beykoz'da akrabalarımın yanına tatile gitmiştim.Güneş tutulmasının gerçekleştiği günün gecesinde gökyüzündeki kimi yıldızların kayarak denize düştüğüne bizzat şâhit oldum.O gece rüyâmda iki tane yamâç gördum bu yamâçların üzerinde evlerin olduğunu ve bu evlerın şiddetle sallanarak yıkıldığı ardından evlerden kurtulan insanların çığlıklar atarak sokaklarda koşuşturdukları gördüm.Ve üzerine beyaz bir cübbe giymiş sakallı bir dede bana burasının Gölcük olduğunu söyledi.(Gölcüğ'e daha önce hiç gitmedim) Görmüş olduğum bu korkunç rüyânın etkisiyle ağlayarak uyandım.uyandığımda saat sabaha karşı 05.oo sularıydı.yanımda bulunan teyzemin kızı ağlama sesimle uyanarak bana sorular sormaya başladı.
[neden ağlıyosun, rengin neden soldu yoksa kötü bir rüyâmı gördün ]dedi.
Rüyâmı teyzemin kızına anlatarak birlikte analiz ettik ve sonuç olarak rüyâmın gündüz konuşmuş olduğumuz güneş tutulması olayının etkisiyle bilinçaltı olarak gördüğümü düşündük.
İnsanların çığlıkları beni çok etkilediği için, gördüğüm rüyâ zaman zaman aklıma geliyordu.
Bir sonraki gün üsküdar'daki evime gitmek için yola koyuldum. Evimin kapısını açmamla birlikte evimde bulunan muhâbbet kuşumun daire kapısından dışarıya fırlayarak apartmanın içerisinde havada uçmaya başladı.Evcimen bir kuş olduğu için ben onu çağırınca omzuma kondu.Az sonra tekrar aynı seyi yapmasıyla yine çağırdım.
Hayatında hiç kaçmayan kuşumun kaçmaya çalışmasına çok şaşırmıştım.Ve şöyle düşündüm. Arkadaşim yemini ve suyunu vermemişmiydi yoksa kafesin kapısı kapalımı kaldı?
diye düşündüm.Birlikte salona girdik.Baktım ki; kapısı açık, yemi ve suyuda mevcuttu.Elime bir avuç yem alarak kuşuma uzattım. Hiç yem yemeyişi fakat çok fazla su içmesi dikkatimi çekti.
Muhâbbet kuşumda sanki bir şeylerden korkmuş gibi bir tedirgin hâli vardı. Ve evin bütün odalarında sürekli olarak uçuşuyordu.
Ertesi gün akşam üzeri saat 17.oo te TGRT nin haberlerini seyretmeye başladim.Evde yalnızdım. O gün çok yoğun bir gün geçirdiğim için,yorgunluktan uykuya dalmışım.
Rüyâmda tüm İstanbulun (evimde dâhil olmak üzre) çok şiddetli bir şekilde sallandığını gördüm.Aniden kanepeden sıçrayarak uyandım.Saate baktığımda 19.3o sularıydı.Tekrar uyayakalmışım.
Uyandığımda saat 23.3o du.
Kendi kendime sorular sormaya başladım.İçimde anlatılması güç bir sıkıntı vardı. Devamlı olarak evin içerisinde dolanıyordum.(Acaba deprem mi olacak, ikinci kez böyle bir rüyâ neden gördüm? daha önceki gördüğüm rüyâların pek çoğu çıktığı için, buda çıkarmıydı? korkuyordum) O gece hiç uyuyamadım.Saat 01.oo sularında oturduğum kanepenin sallandığını hissettim.Kendi kendime sordum depremi oldu yoksa ben mi öyle hissettim diye düşündüm[ sonradan arkadaşlarımdan öğrendim ki o saatte gerçekten bir sallantının olduğu gerçekmiş, çoğu kişide sallantıyı hissetmiş.]sessizliğe alışkın olan muhâbbet kuşum saat 02.oo de birden bire ötmeye başladı.Ara ara onunla konuşuyor ve susturmaya çalışıyordum.Konuşmam bittiginde tekrar ötmeye başlıyordu.Geri dönüp düşündüğümde gördüğüm bu rüyâlar,kuşun çırpnışları,hissettiğim hafif sallantı nedeniyle evden çıkıp bir yerlere gitmek istedim.O anda ablamlar aklıma geldi. Onlar tatile gittikleri için öbür ablama gitmeyi düşündüm. Ablam bana çok uzak bir yerde oturduğundan ve saatte epeyde geç olduğundan ötürü çekidim. O an kendimi çok çâresiz hissettim ve ardından muhâbbet kuşumu alarak sokağa çıkmak istedim.Balkondan baktığımda sokak ıssız ve karanlık olduğu için cesâret edemedim.
Sânki bâhsetim bağlanmış depremi evimde yaşayacaktım.
Sonra deprem anına bir dakika kala balkona çıktım.Gökyüzüne baktığimda gökyüzü sanki alçalmıştı.Ve yıldızlar çok parlaktı. Hava çok sıkıntılı ve çok sıcaktı.
Balkondan içeri girip kanepeye oturdugum anda bina korkunç bir gürültüyle sağdaki binaya [b bloka] yattığında [aman Allah'ım] dedim. Gördüğüm rüyalar çıkmıştı ve du'âlar etmeye başladım. O anda da kuş hâlâ ötüyordu. Bu sefer binanın tekrar geri dönerek sol taraftaki [c bloka] yattıgını hissettim.Binanın sağ tarafa yatması sol tarafa yatmasından biraz daha uzun süreliydi.
Sallantının şiddeti ve gürültünün sesi daha da artmaya başladı.Üst kattaki dublexin sanki yıkılmış üzerime çökeceği korkusuyla ayağa kalkıp, telaşla kapıya doğru yöneldiğim de vitrinimim sol camının eşyalarıyla birlikte çökerek yere düşüp kırıldığını gördüm.İyice korktum.Dış kapıyı açmamla birlikte merdivenleri ikişer, üçer adımlarla koşmaya başladım.
(uyanın deprem oluyooooooooor uyanın komşularım! diye bağırıyor bir yandan da tekbir ve selâvat getirerek apartman kapısını açtım.Sokakta kimseler yoktu.Çıktığımda deprem hala devam ediyordu. Toprağın çok sıcak olduğunu ve çıplak ayaklarımı yaktığını hissettim.Gökyüzünün simsiyah görüntüsü ve ardından kıpkırmızı olmasının dehşetiyle ağlamaya başladım.
(Allah'ım ben neden dışarıya çıktım içerisi dışarıdan çok daha güzeldi keşke çıkmasaydım dedim!) O anda ışıklar söndü.Ardından sesler duyduğumda kendime geldim. Etrafımda toplanmış insanları gördüm. apartmanımın bâhçesinde komşularımdan biri bana mum tutarak eşyalarımı almak için daireme çıkmama yardımcı oldu.Aşağıya inerek komşularımla vedâlaşarak, şemsipaşâ sâhiline indim. şans eseri bir dostumu gördüm.onlarla birlikte kadıköy iskelesindeki yatıma gittim.
Tekrar deprem korkusunu yaşamamak için, yirmibeş gün boyunca arkadaşımla yatta kaldım.Deniz üzerinde olduğumuz için depremi hissetmiyordum. Fakat; İnsanların ara ara sâhile doğru akın etmesiyle artçı şokların devam ettiğini anlayabiliyordum.
Bu olayı yalnız başıma yaşadığım için pskolojim çok bozuldu.bu nedenle sekiz ay doktordan yardım aldım.

Rabbim güzelim Türkiye'mizi her türlü felâketlerden korusun. Amin...

Bu Benim Başımdan Geçen Tamamiyle Gerçek Bir Olaydır.

Sevgilerimle, safure kalafat.

Safure Kalafat
Kayıt Tarihi : 25.4.2007 01:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ömer Taşoğlu
    Ömer Taşoğlu

    deprem zor evet, fakat daha da önemlisi fikrimce insanın içindeki depremleri önlemesi...toplumsal açıdan bu daha büyük kayıplara yol açıyor maalesef...ruh dünyası sallantılı olan bir adem herşeyden daha tehlikeli....geçmiş olsun dileklerimle....

    Cevap Yaz
  • Mehmet Sıddık Yalçın
    Mehmet Sıddık Yalçın

    okurken deprem yaşadım,içim titredi...

    Cevap Yaz
  • Gülçin Rana Aslan
    Gülçin Rana Aslan

    merhaba;17 ağustosu yaşayanlardan biri de benim kurtarma çalışmaları için arkadaşımla izmite gitmiştim orada bir amcayla tanışmıştım.
    amcanın bana söylediği deprem olmadan önce bir adamın kapısını çalıp su istediğini'evi terk edin deprem olacak'demiş
    amca kapıya gelip su isteyen adamı kaâle almamış dışarı çıkmamış bir söre sonra tekrar o kişi kapıyı çalmış'siz hala evi terk etmedinizmi'demiş ve gitmiş.
    ve ardından deprem olmuş.acizane paylaşmak istedim.
    sizinde hikayeniz çok ilginçti anlatım harikaydı zevkle okudum.
    kaleminize sağlık tam puan...
    sevgi ve saygılar...

    Cevap Yaz
  • Türkan Ay Dinçer
    Türkan Ay Dinçer

    17 agustos depremi kimleri yakmadı ki, kimleri yok etmedi ki. O günler hiç birimizin hafızalarından silinmedi ve silinmemeli de. Sorumsuzca davrananlar hala cezalarını çekmediler ve yine masum insanlar yaşadı bu sorumsuzlukların cezalarını .

    o günleri tekrar yaşattı dizeleriniz. Acıların bir an önce dinmseini diliyorum sevgili dost. Kaleminizi ve yüreğinizi kutluyorum. Sevgiler yüreğimden yüreğinize.

    Cevap Yaz
  • Fatma Aras
    Fatma Aras

    BANA O GÜNLERİ BİR KEZ DAHA HATIRLATTINIZ GÜNLERCE SEVDİKLERİMDEN HABER ALAMAMIŞTIM UZAK KALSIN O GÜNLER....YÜREĞİNİZİ KUTLUYORUM

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (10)

Safure Kalafat