17 Ağustos Şiiri - Salih Çelik

Salih Çelik
87

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

17 Ağustos

Sabahına çeyrek vardı gecenin,
Ay üşüyordu.
Yıldız topluyordu gökyüzü,
Kararan bulutlara inat.
Ölüm gülümsüyordu.

Deniz ağlamaklıydı,toprak sancılı
İnsanlar alabildiğine durgun
Uykular...
En ulaşılmazındaydı gecenin,
Geceler yorgun.

Ve bir ateş topu düştü denize
Çalkalandı deniz,sular çıldırdı.
Ölüm kokuları çöktü koca şehire.
Şehir yıkıldı.
Artık deli bir rüzgar esiyor,
Kırık camlardan,
Zifiri karanlıkta.
Perdeler uçuşuyor,
Kardelen çiçekleri gibi..
Bir kaç bina ayakta.
Sokaklar arasında çocuklar kaçışıyor.

Öylesine değişti ki gökyüzü
Kızıldan biraz kara.
Hırçın dalgalarıyla,kendinden geçmiş,
Acımasızca vuruyor şimdi,
Kıyılara Marmara.

Babalar çaresiz,analar güçsüz.
Çocuklar şimdi acının kollarında.
Artık çığlıklar var,feryat,figan,
Karanlıkları yırtarcasına.
Acı dolu sitem dolu çığlıklar,
Çatlarcasına.

Keşke gezebilselerdi yüreği yetenler
Görebilselerdi acıları yerinde.
Bilenlerde vardı ağlamayı,
Unutanlarda içlerinde.

Umutları çekiştirmenin zamanı değil,
Zamanı değil şimdi,
Deli dolu kavgaların.
Belki bir anneye evladını,
Bir çocuğa anasını veremeyiz.
Bir ananın şefkatiyle,
Tutamayız biberonunu bebeğin,
Mamasını yediremeyiz.

Sıcaklığığımızı verebiliriz belki
Vermesi gerekenlerin veremediği,
Acılarını paylaşırız,
Başkalarının hissedemediği.

Bunca çocuk ana babasız kaldı,
Bunca ana baba evlatsız,
Canlarımızı kaybettik,
Ciğerlerimiz yandı.
Allah'ım...
Ne büyük acıydı bu.
Ne bizler dayanabildik,
Nede dağlar dayandı.

Ağustos 1999
Ümraniye

Salih Çelik
Kayıt Tarihi : 31.7.2005 15:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Kılıç
    Osman Kılıç

    Baştan sona etkili ve çarpıcı bir şiir.Gönlünüze sağlık..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Salih Çelik