Deprem Şiiri - Güngör İrdem

Nigar Ablama ve Küçük Hazal'a

Kendi sesine yabancıydı gece
Ne olduğunu anlayamadı insan
Kendine yabancılaşmıştı insan
Sahteliğinde mezar evlerin

Farklı yaşamlarla örülmüştü bir şehir. Ortak bir kaderin fırtınasına koşuyorlardı. Kimi ana kucağında kimi doksanında kimi...... Kiminin adı Nigar’dı kiminin daha adı konmamıştı. Ortak bir fırtınadan habersiz sessizce girmişlerdi yataklarına güneşin doğuşundan emin.
Anne diyordu bir çocuk. Anne nerdesin! Ve fırtına sonrası, eller uzanmıştı sabahın ilk ışıklarıyla.

Öyle eller besledi ki gece
Kimi anne yumuşaklığında
Kimi celladın yağlı ipi
Uzandı sabahın ilk ışıklarıyla
Tertemiz su berraklığında
Alınların ortasına
Uzanmış, örtmüş
Toprak yığınlarına

Kara sesler duyuldu. Günahlarından kapkara olmuş dilleriyle, utanmadan arsızca ölenlerin ardından din pazarına soyuldular. Güya günahkarlıktanmış felaket. Sorumsuzluğun ve cahilliğin girdabını görmeyerek. Adı konmamış çocuğun ne günahı olur ki? Kendi günahlarından kapkara olmuş dilleriyle saldırdılar melek yüzlü insanların cesetlerine

Para bir eşya
Yaşamında kandan önce sayanlar da vardı
Kader adlı silahla sarıldılar betonlara
Aldırmadan bilim denilen güneşe
Para denilen cellatla girdiler
Kapkara günah denizi
Yataklarına.

Göstermelik mahkemeler kuruldu şatafatlı gazete yazılarıyla. Asıl suçlu para hırsından kör olmuş birinde mi? Görmezlikten gelen binlerden mi? Sadece tek kişi mi suçluydu binlerce ölümden. İlk saatlerde başladılar suçlu aramaya, kendi suçlarını gizlemek için. Puntolarla sahte gözyaşlarını anlattılar

Bir ucunda gözyaşları vardı yurdun
Bir ucunda kahkaha ve dans
Bir ucunda yardım sesleri
Bir ucunda sahteliğinde
Herkes bir şeyler söylüyordu
Herkes bilim insanı

Bir tek onların sesi duyulmuyordu. Günlerce ve gecelerce bağırmışlardı güneş tenli umutlarla. Ve umutsuzluk denen ucube sarınca kesilmişti sesler. Bir tek onların sesi duyulmuyordu. Umuda koşmaktan yorulmuşlardı ve hep bir ağızdan bağırıyorlardı. Kısılan seslerin türküsüyle:

Kimse var mı orda
Kimse var mı
Kimse var
Kimse
Kim
.
.