Bak sen, şu densizin ettiği lafa
Yerine, yurduna, yaşına bakmaz
Kırk yaşını aşmış, fakat boş kafa
İçinden bihaber, dışına bakmaz
Her kantarda benim ile tartılır
Yeni yetme dana gibi kertilir
Çitmek vursan, göbeğinden yırtılır
Hazımsız karnının şişine bakmaz
Sülük gibi her tarafa bulaşır
Çalış desen, bacakları dolaşır
Kırdığı pot İstanbul’a ulaşır
Kendi pirincinin taşına bakmaz
Ömrü boşa geçmiş, elde yok ecir
Vicdan sahipleri, haline acır
Yamanmış koltuğa havası gıcır
Durmadan konuşur, işine bakmaz
Sorsan söyleyemez dinin şartını
Huysuzlaşır tımar etsen sırtını
Odun taşır ama eksik kürtünü
İleriyi görmez, peşine bakmaz
Adımları çarpık, geçirmiş dabak
Eni, boyu eşit, kafası kabak
Adam beğenmeyen avanağa bak
Yüzünü yıkamaz, dişine bakmaz
Geldiği yerlerde yemiş silleyi
Yoluk toklu gibi kertmiş kelleyi
Düşüncesi hiç yok, yitik belleği
Ayağına bakmaz, başına bakmaz
2004
Mehmet PostallıKayıt Tarihi : 29.8.2006 11:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ağzına ne gelirse düşüncesizce konuşan, söylediği sözün ne anlama geldiğini bilmeyen bir şahsa hitaben yazılmış ve kendisine verilmiştir.
TÜM YORUMLAR (1)