Denklemler /Siyah Gül Şiiri - Ufuk Çelik

Zamandan önceki zamanlarda,
Urfa'da,
Unutturulduğumuz,
Halfet'te,
Çok güzel hani, kandırıldığımız,
Herkesin hayran kaldığı,
Geceden daha siyah,
Evrenden daha siyah,
Simsiyah,
Masum bir gül,
Burada işte,
Dünya üzerinde,
Sadece,

Sanki hikaye böyle,
Kimse dokunmaz,
Ellemezmiş,
Elleyemezmiş,
Ellettirilmezmiş,
O, belli olmayanmış,
O, zamanlarda bile,
Büyücüler ile,
Kendilerine,
Bir gün yine,
Zamanlarının birinde,
Sevme yaşına gelmiş genç bir kız ile,
Sözde,
Bir hikaye işte,

Büyücüler, sembolleri ile,
Kurbanlar, gözyaşları ile,
Seyirciler, korkuları ile,
Ben ise sevgim ile,
Ne var yahu ellerinde?

Ellerinde yedi sembol,
Bir düz üçgen,
Bir ters üçgen,
Bir üzeri çizgili düz üçgen,
Bir üzeri çizgili ters üçgen,
Bir daire,
Bir yıldız beş köşeli,
Yedi ise bir ayna,

İki üçgen bir altıgen,
İki çizgili üçgen bir altıgen,
Düşünmeye hazırlanırken,
En derinden,
İçeriden,
Heyecanmış, korkuymuş söylenilen,
Bir yandan ise, merak ediyormuş eben,
Yanlış anlama mavi misket denilen,

Yavaşça,
Tüm sessizliğiyle,
Eksik sesliliğiyle,
Biliniyormuş...
Evren yaratılıyormuş...

Semboller üst üste,
Harici durumda ayna ve beş köşeli,
Değil mi dünyanın adaleti?
Sanma bunlar Yahudi,
Dedim ya, zamandan önce bunun gerçeği,
İyilik, düz üçgen,
Kötülük, ters üçgen,
Hepsi sonsuz, köşegen,
Bir çizgiye hitaben,
Tam gideyim derken,
Geçmişinden,
Geleceğinden,
Dönülen yerden,
Birden,

Sıfırdan on,
Yerde bir, madalyon,
Büyücü eli, değil mi?
Sanki her şey son,
Ra hikayesi, değil mi?
Üçlerden biri,
Bir, daha, hiç dönmeyecek mi?
İki, gelmeyecek mi?

Güneş, bir daire,
Yıldız, bir köşegen,
Doğru, bir çizgi,
İyilik, üstünde,
Kötülük,onun üstünde,
Gerçek, nerede?
Çözebiliyor musun, denklemi?
Saygı, değer, sevgili...
Ne çok dinlersin anneni?
Bu beyin, bu his, senin değil mi?
Yoksa sevdiğim annen mi?

Anne sorar, 'aman? ',
'Neredeydin bunca zaman? ',
'Hangi zaman? ',
'Zaman var mıydı o zaman? ',
Gel zaman,
Git zaman,
Zaman zaman,
Her şey yalan,
Yalan bile, yalan!

Gece rüyasında kırmızı safir gözleri,
Siyah gerçeğinde yazının şifresi,
Tek kişi anlayacak değil mi?
Yanılıyorsun yine sevgili...
Gülleri, elleri, denklemleri,
Çöz işte saygı, her şeye değer sevgili...

Silindi mi?
Ellerindeki parmak izlerim?
Peki ya benim?
Burası değil, ismim!
Daha çok senin ismin!
Gizemin!

Sabah kasabanın kilisesinde, dedi ki peder,
Yahu hep bana mı bu keder?
Dedi ki,
'Çık buradan! ',
'Cadı! ',
Neydi O'nun adı?

Şeytan demiş ki, o gül uğursuz,
Melek demiş ki, o gül uğursuz,
0 gül uğursuz demiş melek,
0 gül uğursuz demiş şeytan,

Dokunulmaz ki...
Büyük bir sevinç,
Ve telaş,
İşte bunlar gerçek,
Ve arkadaş,
Yakılacaksın işte biraz mazot biraz ve talaş,
Dokunulmaz ki!

Kız çırılçıplak,
Peşinde bir çarmıh,
Toplam burada!
Kuru otlar satıh,
Yapraklarının yarısı!
Kırmızı yarısı!
Etrafa yayıldı,
Ama geriye kaldı sadece siyahı,
Kaldı!
O'nun adı,

Yedi, bir ayna,
Köşeler, bir yıldız,
Ters, bir üçgen,
Düz, bir üçgen,
Sonrası ise, altıgen,
Bal gelir, altıgen,
Sonradan,
Önce yediden,
Dikkat edersen!

Ne Urfa'da, ne Halfet'te,
Belki bir cevizin kalbinde,
Mevsiminde,
Yanına geldiğimde,
Bana, sadece 'Evet! ' de!
Zamandan sonra da
Şimdiki zamanlarda.