Vuslata hasret varsa, yol mu bulunmaz.
Bütün yollar O'na doğru, gider gelirmiş.
Kader denilen alınyazısı, asla silinmez.
Nasuh tevbesiyle bin kader, altüst olurmuş.
Sırat denilen köprünün hikmeti, sırrı bilinmez,
Temeli olmaz, kemeri olmaz, kirişi olmaz.
Kul hakkıyla yarın, Hak divanına varılmaz,
Varılırsa, kılıçtan keskin, kıldan ince olurmuş...
Bir abdest ki... El, yüz ıslanır, ruhlar ıslanmaz.
Bir namaz ki... İçinde huşû olmaz, vecd olmaz.
Sarhoş isen, abdest alınmaz, namaz kılınmaz.
Haramın terki, farzdan önce gelirmiş.
Sözüm söz olsun, ekmeğim, aşım, tuzum üstüne.
Cim'in getirdiği, O mübarek sözün üstüne.
Senden gelen her ne ise, başım, gözüm üstüne.
Senden gelmeseydi eğer, kim katlanırmış?
İyi dinle, seç safını, bu toprağın Yunusuyuz biz.
İman erlerinin dudağına, akan suyuz biz.
O, kutlu yolcunun takipçisi, yolcusuyuz biz.
Düşme... Yolu yolsuza düşen, kul aldanırmış.
Kayıt Tarihi : 2.4.2015 00:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!