Denizli'de İlkbahar
mevsimlerden ilkbahar ve denizli bugün izmarit kokuyor
az önce kızın birini dolandırmaya çalışan adam
şimdi ise ardımda karşı kaldırımlarda, konuşuyor konuşuyor
denizli bugün izmarit kokuyor.
ne çok eğleniyor çocuklar,
peki gül satan adam
sevmem uslu çocuk ve çocuk dediğin dağıtmalıdır ortalığı
gül satan adamda bir tuhaflık var.
ofise uğradım gelirken, ilk kez uğradım yıllardır
çay içtim sohbet ettim,
fakat babamı bulamadım.
çay içtim sohbet ettim yaşlı yaşlı konuştum adamlarla
dedim ki babamın ne sıkıcı arkadaşları var.
ne sıkıcı ne yüreksiz bir kızı var!
mevsimlerden ilkbahar ve ben kendimle baş başa
bu şehrin sokaklarındayken
hüzünlenirim
ağlarım
ve hatırlarım
kışları gittiğimiz o soğuk ama sıcak ve de cok ama çok
insanın yüreğini acıtan
kafeyi.
yani üç beş arkadaş dersleri asmışız
bende yine bir gerginlik bir mutsuzluk
fakat özleniyor o soğuk o sıcak kafe
o dostluk
ve gülüşmeler
şimdi o samimiyet o sıcaklık nerde gezer?
gerçi insan yavaş yavaş öğreniyor dost olmayı kendiyle
ve kendine küfretmeyi
ne kalpsiz insanım diye söylenirken
kendine dönmeyi öğreniyor yavaş yavaş
demem o ki insanın yolunu bulmasının türlü yolları var.
mevsimlerden ilkbahar ve kız arkadaşıyla vedalaşan şu adam
ne heyecanlı ne mutlular
şu caddede onlar kadar mesut kim var?
lütfen acıyın insanlara, kendinize
ve öyle ortalık yerlerde
böyle aşık aşık dolaşmayın ne olur
şu hayatta aşkı bulmak nimettir, koruyun; nazar olur!
mevsimlerden ilkbahar ve ben bu sokaklarda yalnız başıma dolaşırken
yürürüm yürürüm
bir zamanlar kaybolduğum o sokak
sonra babamın beni zoraki bulduğu
sonra ağladığım ve ağladığım
o sokağa uğrarım belki
ve tekrar kaybolurum babam beni bulsun diye.
ben bir kez daha ağlasam karşısında
ve bana sarılsa
ne güzel olur!
ama hayalini kurmak bile rahatsız ediyorsa artık
yani sevgiyi ifade etmek diye bir şey kalmamışsa
ve benim de içim çürümüşse büyüdükçe,
neye yarar!
mevsimlerden ilkbahar ve ben geçenlerde on dokuz oldum.
yetişkin adam olmuşum yalana bak
az önce kızın birini dolandırmaya çalışan o adam
yani on dokuz yaşındaki beni
yani hâlâ toysam anlayacağınız
ve de kanıyorsam öylece herkese ve kızıyorsam küsüyorsam kendime
insanlara,
anlayacağınız on dokuz ya küçüktür daha çok
ya da zavallıyımdır toyumdur
yani yalandır iftiradır
hem benden yetişkin adam mı olur!
mevsimlerden ilkbahar ve denizli bugün izmarit kokuyor
o her zaman geçtiğim dershanenin önü
ne yabancı ne soğuk geliyor
ve evin yolundaki o her şey
yani tüllerle kaplı o cadde
kimsesiz rutubetli
eski günleri anımsatmak dışında bir işe yaramıyor.
denizli bugün izmarit kokuyor.
Kayıt Tarihi : 6.6.2023 23:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)