Denizlerin Ayrılığı Şiiri - Naki Aydoğan

Naki Aydoğan
1319

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Denizlerin Ayrılığı

Bir el gemiye bir ayak gemiye
Bir el daha gemiye bir ayak daha gemiye
İşte oldu.
Bindim gemiye yerden yüz noksan.
Gemideyim.
Emin.

Bugün hava açık, dün bir hafta yarın bir ay.
Yıl, yaz mevsimi, bir asır buz devri.
Şehir aşağıda ülke tepede ve köyler kasabada Pazar.
Komple karadayım gemim denizde, denizlere yitmek üzere.
Denize baktım göz bebeğim kalmış.
Karaya baktım kulağımın içindeyim ve kulağım çınlıyor.
Aklım kapalı beynim uykuda aman bele dikkat.
Karnım vücuduma dalgın.

On iki yıl geçmiş gemiden ineli karaya çıkalı ben sadece geri döndüm.
Denize baktım arkamdan aylardan Ekim benimle baktı.
Gelecek ay Kasım bavulumu elimden aldı gemiye bindi.
Aklım açık, deniz yeşilden maviye çalkalanan su açık.
Kalbimde bir sevinçle indim gözlerime çıkmak için ruhumdan zihnimi aldım.
Zekâ gerekli dediler, ödünç zekâ aldım.

İçimden dışıma çıkıyorum epey hüzünlüyüm hissettim gideceğim ufku.
İçim kararlı dışım kararsız denkliğim huzursuz, üzüldüm ve hayatım büzüldü.
Ruhumu bir eşya gibi buruşturdum cebime koydum mendilimi.
Biletim yok mendilim var halay başıyım.
Geldiğim yerin uzun yıllar yalnızıydım kaldığım bu yerin o kadarda yabancısı.
Buraya yapışık kalmıştım şimdi buranın insanından sökülmek sancılı olmakta.

Buranın evlerinin duvarları sessizliğimi saklar,
Sesimi bir deprem etkisi haykırır sokaklar dolaşır caddeler karışır.
Benim yerim gemime bakar kala beklediğim şu tepedir.
Epeydir.

İç sıkıntım çöl kumu gibi akarken ıstırabım dışarıdaki kayalıkların ruhuma girmesidir.
Sırtımdaki yük kayalıklardan. Önümdeki uçurum çöl kumundan.
Öcünü alıyor bu şehir benden giderayak.
Üstüm bu şehri giydiğim giysilerim param parça yırtılıyor.
Etimi kemiğimi istiyor.
İliğim var diyorum ilime dönüyorum diyorum.
Parçalanıyor ruhum zihnim delik deşik ve zekâm o parlak zekâm çizik çizik.

Hiç seçilmek için ön ayak olmadım.
Geldiğim yerler beni denize çekiyor gemiye binmeliyim.
Bu şehre adaylığım yok, seçimleri bekleyemem ben gitmeliyim.
Buraları yanıma aldım yanımı aldım hiçbir yarınımı bırakmadım.
Yalnız iyi oldum hep iyi kaldım ve iyi karşılandım hiç kötülük etmedim.
Çünkü buraya hiç ait kalmadım da ondan iyi oldum.
Benim için kolay olsun diye ama buranın insanı iyiliğime yüklemişim.
Kötü kalsam daha iyiymiş.

Konuştum onlara.
Kendimi koştum onların huzurunda rüyalarımı anlattım.
Uyanışımı hayallerinde canlandırdım uyuma öncesinden bahsetmedim.
Hey dedim bir annenin oğulları bende bir annenin oğluyum.
Bu zaman oluğu dedim ve ben bu öğle bu şehrin zaman oluğundan denize akıyorum.
Eşya denizim yanımda bavulum yanımda yarınlarınıza hoşça kalın.
Şehir bir bakış içitim dağları yedim havayı soludum ve bu şehrin insanlarını kustum.
Hayalim yanız bana ait düşüncem gelecek günlerime boş fikrim yok.

Gemide her şey olmalıdır her halde.
Gemi denizde durmaz rüzgâr eser dalgalar olur ve gemi boyu ilerleriz.
Bu gemiyle dünya çevresi kaç gemi eder ip alsaydım yanıma ölçerdim.
Ama ben geri dönmeyeceğim yarım çember gittikten sonra gemiden ineceğim eski karaya ayak basacağım.
Bir şehir dolusu toplum insanın arasından bir gemi insan arasında kendimleyim.
Sıkıca tutuyorum kendimi ben bir yolcuyum karayolu değil gerçi.
Çarşaf yolu bu deniz yolu daha sıkı durmalıyım.
Hep aklımda tutmalıyım kendimi.

Deniz yolculuğunun rüyası nehirlerin aramıza karışması kara hayallerimin denize esmesi.
Sana geliyorum. Benim yarım dünyam sana geliyorum.
Senin için gelmiştim buraya yine sana dönüyorum senin için dünyam.
Bak insanlar evlerinden işlerinden kaynayıp buraya akıyorlar.
Gemiyi seyreylemeye koşuyorlar.
Çünkü onlar gemisiz her gün yolcular buraların yolcuları yol gözlemeleri çok değil.
Ordayken oraya haritadan bakardım şimdi gemiden oralara dünyadan bakıyorum.
Gücüm kuvvetim senin için buralara bakmam sana ayrılmam seni düşünmeye çekilmem.

Bu güz günü kendimi biçtim ve hasat edip bu yolculuğa koyuldum.
Senin olmak için seninle ekilip biçilmeye gücüm kuvvetim.
Buraların hazinesi sana dönmem üzere sana gelmem büyük hazinemdir.
Sana on iki yıl sonramı getiriyorum seni düşünen seni arzulayan on iki yılım.
Bu şehrin insanları bana beni vermek istemediler, on iki yılım onlarındı.
Ben onlara önceki ömrümle geldim dedim. Doğumumla aranıza vardım ve kaldım.
Ölümümü bana verin geri götüreyim doğduğum yere ve bana çok değilsiniz dedim.
Onları üzüp hayal kırıklığına uğrattım bir parça ve etim koptu birçok parça.

İki görünmez ufuk arası denizdeyim şimdi.
Hayalimde sen cüzdanımda fotoğrafın on iki yıl önceki fotoğrafın.

Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 27.8.2024 14:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Naki Aydoğan