Denizkızı Destanı 64 Bölüm

Sencer Başat
24

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Denizkızı Destanı 64 Bölüm

1.

Sana sormadan
kesildi göbek bağın,
denizkızı kanıydı
annenin kalbine akıttığın

2.

İlk gördüğün kadından
yüzyıllar boyunca dalgalarla aktarılan,
göbeğinin kıyısında birleşmiş iki çizgiydi,
hazarı taşıran kızlığın

3.

Enlem ve boylam misali
okyanustan kovuldun,
buz kesen hazara sığındın,
eril yasalarla kendini savundun

4.

Dünyada tek gülen canlısın
ilk haykıran cins olmak yaşamın,
ağladın doğarken,
doğururken ağlayacaksın

5.

Israr etme çabuk büyümekte
böyle denizlerde,
öğüttüğünde acıları
dibekleşir yanağın

6.

Bastıkça gece
koca adımlarıyla caddeye,
daha hızlı yürüdünüz
başınızı biraz daha öne eğince

7.

Geceyi bir de sen tanımla,
sevişmelerin hırsız kısalığında
ve göz kapaklarını
kırpmanın imkansızlığında
ve en büyük kapalı denizin
sınırsızlığında

8.

Baştan sona
günahsın dini kitapta,
suçlanırsın
her deniz tanrısı fetvasında

9.

Kıskandın erkek kardeşini
sünnetin olmadı
at üstünde, dansözlü ve yemekli,
ilk aybaşında gizlendin kendinden
annenin göbeğindeki çukur gibi

10.

Sıratın girdabından geçtin,
umuda yazılan kutsal kitapların
satır sonlarını kaftan biçtin,
yalnızlığı rüzgar seçen yelkenliydin,
öznelerden hazarı iskele seçtin

11.

Duyulduğu zaman
menzilsiz hıçkırıkların,
duymadığını zannedersin
yan denizdeki komşularının

12.

100 ünlü kitabında bulamadın
bir kadın,
lanetli koylardaki dizelerin
üzerine kuruldu kadın sabrın

13.

Çengelli iğnenin deliğinden
geçmeye çalıştın,
genelde gölgesinde yaşadın
toplu iğne başının

14.

Gölgeni sıyırıp atmak amacın
bu yüzden her çelişkine
en az iki slogan adadın,
beyazı ve siyahı
yaşama kopyaladığında sınadın

15.

Dik tutarsan başını
yürürken ekip arabasına,
sadece senin yüzünü görürler
ertesi günkü gazetenin kapağında

16.

Tokat yediğinde
bağıramazsın,
hırsından ağlayamazsın

17.

Her dikta korsan
her seçimde değnek atladı,
cop değneğin kan kardeşi denizkızı,
her on yılda bir
yüzyılları sırtında taşıyan kitapların
dillenen cadıların cehenneminde yandı

18.

Sözüne bile laf geçiremezsin
yabancılaşır askıda özün,
“bir çocuk bile çeker sandala” seni
ne kadar ağır olsa da elektrik yaraların

19.

Bir saydam şişede gizlenen
sorgudaki kızlığının bitiş anı,
sonraki yaşamının
her saniyesine atılan
umarsız bir ilmik olarak kaldı

20.

O araba
belki
senden uzağa götürdü seni

21.

Adı: 28 Nisan 1988
Soyadı: Kıvırcık
Doğum Yeri: Yüreğin attığı yer
Doğum Tarihi: Ölümün her saniyesi

22.

“Tanımak” fiili çekildi, her zamana
adını her ağzıma doladığımda
“anlamak” fısıldandı, çağırışıma
şubatın on üçü, bir çarşamba,
siyasalın yatak odasına dalan
bütün karşılıksız yankılarım,
şimal rüzgarıyla kavrulan kadırgamda
kaburgamı dağlayan bir dalga

23.

Koptu film
artık her kelime nankör, kendi adına
fırtına dindi
bakakaldı ay yakamoza,
tayfun güneşe kaldı
güneş yağdır denizkızına

24.

Kayıktan atılan
bu mezar taşı benim değil
“kılıçbalığının öyküsü” bana küstü,
ben de sana,
boş sahneler sessizliğime delil
yaşam bana küstü,
ben de oyuna

25.

Dün, senin günündü
bugün de deniz sevgilileri günü,
ağustosa kalmaz evleneceksin
diğer adı hazar olan denizkızı

26.

Alacakaranlıktın
içliydin bir sigara sessizliğinde,
serap kadar gerçek
her gerçek gibi uzak,
aklımdan sonsuz bir ölüm geçtiğinde
alaca beyazdın gelinliğinde

27.

Issız bir deprem sokağının
yağmurlu tek suçlusuyum
giden umuduyum her gelişen infazın,
kursağım dolmuş sana
yüreğim uyuşmuş kanların besleyicisi
yüzümde,
senin çizgilerinle doluyum

28.

Deniz kuşu severken
öldü aynı nedenden
lamba yanarken, mum söndü
girdap bütün ivmesiyle
beynimde döndü

29.

Gülüşler kandırması yarın
uzak dur bana
sevişler bağbozumu
otur yanıma,
tükettim her haykırışımda
yüreğimi biraz,
okyanusa koşan denizkızını yitirdim

30.

Gözlerim çırpıntısında yüzümün
ve sırtımı döndüğümde kendime,
deniz yeniden kaçınılmaz
sim çekilen gözlerimde

31.

Tek kapılı
çok sığınaklı bir dünyada
ararken çıkışı,
durmakla koşmak arasında
canlandı rüya

32.

Gecenin müziğinde
bütün renkler sustu,
gündüz verilen sözlerin yalnızlığı
renkleri hapseden gölgeleri susturdu

33.

Yanılmıyorsam,
gerçekler de
kaybetti biraz
gerçekliğini,
şelaleden
kendini
bırakan
balık
olmak
var

34.

Ölen
iyileşmeye yüz tutan hastaydı,
sevişen
ölümü boş vermiş doktordu

35.

Sesini sesime mayala
çabuk geçiyor
değişiyor dalga,
gövdeni gövdeme yama
ölüm için yaşıyoruz
nasıl olsa

36.

Ben sevgiyim
herhangi bir damardan artakaldım,
yalnızlığımı düşünmediğim anların
yalnızlığını aradım

37.

Teli esriyen sazımızın
galata köprü altı sohbetleri
bir yanda,
estetik ameliyattan çıkmış
amerikan barların
bira fıçısı yüreği
ve kül tablası dudağı
diğer

38.

Dışımda
kar ve yırtık bir güneş,
içimde
içkinleşirken buruşan
bir bahar sarhoşluğu,
kaybettim gölgenin kıyıda kalan izini
ve o deniz sarhoşunun ayılmasını beklediğin
sabah mahmurluğu,
umarsızlığıma hapsettim dertlerimi
sadece kuru bir yaprağın öptüğü yere
gömdüm seni

39.

Yapayalnız bıraktığın düşmanları
yeğliyorum sensizliğe
sen, bugün kendine çelişki bir söylence,
dokunarak gidiyor kadehler
hep ben kalıyorum şişemde

40.

Aç gözlü sayfalarda
kurtulduğumda kalemimden
gecikmeyecek ölümüm,
beynimi sildiğim
mavi bir silgi telaşında

41.

Ceviz kabuğuna doldurup içtiğin
şarabın mayhoşluğu kaldı anıda,
o vapur sefasını unutma,
hatırladığın kadarıyla yaşayacaksın
nasıl olsa

42.

Yaşasın, artık çeşmelerden şarap akıyor
sarhoşluğum önümden geçti
ölüm duymasın,
üstüne bir hayat daha versen
yanaşır mıyım artık yatağına
aman cellat ayık kalsın

43.

Buğuların sarhoş ettiği sokakta
yıldızlara yansıyan ümitlerin parladığında
kadınlığını kimsesiz kılan yas nedir?
her ev özenir bir başka eve,
o evde okyanus özlemli
bir sürü denizkızı gizlenir

44.

Gecede dolaşman yasak olsa da
cinsinin kavgasına katıldığın kızgınlıkla
açıldın mı sokaklara,
kap ümitlerini ve kapat avuçlarını
sıcak külleri sana son miras sigaranla

45.

O kadın o evde alışkanlıkla bezenir
pencere ve perde
ısrarla kapalı kalınca,
önünden seyirdiğinde gençliğin
alay edercesine kadınlık gururunla,
düşünme yaşamadığın evleri
çık meydanlara
özlemlerin avara

46.

Sokaklarda sana odaklı aç bakışlar
fotoğraftan arta kaldı,
ne vardı el yordamıyla yaşamakta
yüzlerce yıllık hayvansı alışkanlık
ve açlık kaldı,
erkek bedeninde sonunda

47.

Siz vardınız önde
ay kadar
aydınlık bir beyaz
ve bir yakamoz kadar
sıcak bir ayaz,
her aydınlık
gölgesinde oluşturduğu
karanlıktan sorumlu tutulur biraz

48.

Girersin bir büyük kapıdan
deniz ciltli kitaplara,
sabahların çiğinden önce gelirsin
saçlarından sürükleneceğin yürüyüşlere

49.

Uykusuz gecelere hayran kalacaksın
yakamoz sayfalara yayılarak
ve yorgunluğunun önüne düşmanı katarak,
bir kalemin kıyısına vuracaksın

50.

Resimsiz, renksiz
siyah-beyaz gazeteleri savundun,
denize bakman yasaktı
kuytu koylardaki
bütün renklere soyundun

51.

Kasıklarında aylık bir ağrı
kafanda bin bir ağırlık
kayalık forumların çay demleyici
yunus dostu deniz kızısın,
okyanus oturumu masanın başında
büyük büyük laflar konuşulurken
“sırtımda bir zıpkın yarası” ile oturamazsın

52.

Bir de kuyrukluysa günlerin ve gecelerin
durmadan akşam dolunay,
dolunay durmadan sabah,
bir kaç çift göz ise gündeliğin,
kan dokunuşlu sevişmelerde
öpüştür mercanlı güllerin

53.

Alışkanlık yorgunlukla başlar
kıvrak yüzdükçe uzaklaşır
ilerledikçe yalnızlaşır,
denizkızı dostu bir midye gibi
kapanırsın dalgaya

54.

Bahar denizkızına içkindir
parantez açılır
güzde kapanmak için
bahar yürüyen yollarda,
“yılgınlık” derler ilk mayıslara,
kendine küsmeye korkarsın
55.

Gün olur öpüştüğün yerde
dudak izini alırlar,
yüzlerce tanrıça arasında
lanetlenirsin
tanrılar tanrısı erkek olunca

56.

Damgadır kişiliğin,
sürgüne gidecek
yüzlerce ada var okyanusta
dövmedir, ülke kavramı yok dişiliğin
kadın olur
tarih olamazsın

57.

Sabahın en erken saatinde
okumak istersin geçmişini,
karınca sesini duyan bir hassaslıkla
yürürken dal yamanmış yolda
ölürsün,
bir yaprak düşse başına

58.

Gün gelecek
güneşi koparıp
içinden avuçladığın
ateşle sevişeceksin,
belki de yeğleyeceksin
hemcinsini

59.

Gün gelecek
sayfa sayfa okunacak yüreğin,
yaşadığın bir denizkızından
bin tanesini çıkartırcasına

60.

Amazonlar da
şişenin içine yazıp
Karadeniz’e bıraktığın
dizeleri okuyunca
başlamışlardı savaşa

61.

En büyük bilgelik bir denizkızı için
“hayır” demeyi öğrenmek,
ve sadece kendisi için
“evet” diyebilmek

62.

Her şey eskidi
mücadele gün geçtikçe
dinginleşti
sen hiç yaşlı denizkızı gördün mü?
kıyıdaki dalga
en çok hasar verendi,
sen hiç yorgun dalga gördün mü?

63.

Sanal sohbetlere gömüldük
artık kadınlar bile
aşkın,
içine girdiği erkeğin
şeklini aldığını savunuyor

64.

Tüketmek kolay şiiri
hazmetmek zor denizi,
barış olsun,
denizin ve hazarın adı,
destanlara bezesin bizi

Sencer Başat
Kayıt Tarihi : 8.8.2014 10:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sencer Başat