Şöyle bir görüntüsü var gözümün önünde
Deniz kızının,
Zarif boynuyla, incecik bir buz tabakasının üzerinde,
Kıvrılıyor değil sanki,
Gökyüzünde salınıyor ak güvercin gibi.
Bakışları hevesli bir ufuğa takılır,
Gelecekten haber veren.
Ya da bir depreme kafasının içindeki,
Gözünün ve dudağının kenarını istemsizce titreten.
İner mavi kadife mağaralarına
Kara deliklerde parıldaşan en uzak galaksileri keşfetmek için.
Gözleri gülüyor sonsuzlukta,
Kıvrımlı kuyruğu, kıvançlı ve gururlu şimdi.
Görüyorum,
Alnı mağrur, eğilmiş yine de.
Saçları deniz kokuyor sabaha kadar
Bir şiir mısrasında.
Şaşırmamak elde değil !
İlk defa bir deniz kızına rastladım;
İnceleme şansına eriştim
Özgür, aynı zamanda ürkek süzülüşlerini.
Ağzımın içi hayli tuzlanmış,
Bileklerim ıslak.
Dalgalardan tepelerin olduğu bir çölde
Buluyorum kendimi.
Camdan, geçirgen bir fanus var
Ve beni aşağı yuvarlamayacağından emin olduğum
Bir merdiven uzanıyor;
Yukarı, desteksiz her şeyden.
İçi şişkin kaktüslerin arasında
En renkli tayı hatırlıyorum sonra.
Kayıt Tarihi : 28.5.2019 23:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!