Türküler söylerdin rüzgâra karşı
Alev alev yanarken lâcivert kirpiklerin…
Zeytin zeytin gözlerin yâsemen kokardı
Sulak mayıs akşamlarında;
Oysa sen sabah akşam gülerdin…
Titrek parmak uçlarında ürkek bir ceylân gezerdi
Bâzı geceler;
Yoksul bir dolunâyda,
Sabahlara dek ezilirdi saçındaki yorgun yakamozların ıssızlığı.
Bilmezdin gözlerimin buğulu yalnızlığını…
Sen pembe düşler içinde,
Pembe yanaklı bir denizkızıydın o zamanlar
Ve bütün martılar seni beklerdi
Görebilmek için yüzünün enginliğini
Dalgalı peçenin ardından…
Önce dudakların ıslanırdı tenim tenine değince;
Sonra saçlarının gölgesi…
Rüzgâr eşlik ederdi utangaç sevdâmıza
Yanı başında kınalı keklikler öterdi
Oysa sen sabah akşam gülerdin…
Güneş kızıl sulara düştüğü vakit
Islık çalardık mor dağların kuytularında
Ellerin ellerimde şiir söylerdik
Menekşeler uyurdu…
Sen pembe düşler içinde,
Pembe yanaklı bir denizkızıydın o zamanlar
Ve bütün martılar seni beklerdi
Görebilmek için yüzünün enginliğini
Dalgalı peçenin ardından…
Kayıt Tarihi : 30.9.2007 13:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!